Emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetin sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Dava; mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkin olup TMK.nun 232 ve 235/1 maddelerine göre mal varlıklarının tasfiye anındaki sürüm değerlerinin gözönünde bulundurulacağı, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihinin karar tarihi olarak kabul edilmesinin gerekeceği, mahkemece, karar tarihinden geçerli olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken alacağa ıslah tarihinden geçerli olarak yasal faiz yürütülmesi doğru değil ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu yönün bozma nedeni yapılmadığı-
Davacının taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazı kayıtsız kabul edip daha sonra dava açıp kesinti bedelini geri istemesi hakkın kötüye kullanılması olup iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı-
İcra kefilliğinin iptalinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği- İcra kefaletine ilişkin tutanağın TBK 583 ve 584 şartlarında düzenlenmemesi halinde, icra emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın gelirinin göz önünde bulundurulması gerektiği-
Alacaklının haciz isteminin icra müdürlüğünce yerine getirilmesinin zorunlu olduğu ve icra müdürlüğüne, “haczi talep edilen taşınır, taşınmaz ya da hakların haczinin mümkün olup olmadığı” konusunda bir takdir yetkisi tanınmadığı, haczedilmezlik iddiasının ancak borçluya tanınan bir hak olduğu ve şikayet üzerine icra mahkemesince bu konuda bir karar verilebileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.