Davacının talep ettiği tazminat ve alacaklarının bulunup bulunmadığının, varsa miktarlarına yönelik unsurların belirlenmesi gerektiği, davacının iddia ettiği tazminat ve alacakların varlığının çekişme halinde bulunduğu, ayrıca hakkın bulunması halinde bile bunun ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesi için yeterli olmadığı,davalının tazminat ve alacaklarının tahsilini imkansız hale getirdiğini davacının tam ispat olmasa da yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği,salt iddianın bu konuda yeterli olmadığı-
İhtiyati tedbir ile ihtiyati haciz birbirinden tamamen farklı olduğu, ihtiyati tedbir isteminin aynı zamanda ihtiyati haciz istemini de kapsadığından söz edilemeyeceği- İhtiyati haciz isteği bulunmamasına rağmen, ihtiyati haciz kararı verilmesi olanağının bulunmadığı- Davacının " böbreğinin gereksiz yere alındığı"na ilişkin iddialarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, tarafların kusur ve sorumluluk oranları ile varsa zarar miktarlarının henüz belirlenmediği anlaşıldığından, İİK.'nın 257. maddesindeki şartların henüz gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği-
Arka yüzünde "teminat çeki"dir, her ne surette olursa olsun ciro edilemez" kaydı bulunan çekin, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu edilebileceği (çek arkasındaki bu yazıların, çekin "kambiyo senedi" olma niteliğine etkili olmayacağı)-
Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilecek olup, davaya konu olmayan davalı erkeğin emekli ikramiyesi üzerine tedbir konulamayacağı-
İstihkak davasının reddedilmesi halinde, -İİK. 97/XIII uyarınca- icra mahkemesince tazminata hükmedilebilmesi için ayrıca talebe gerek bulunmadığı, hakimin kendiliğinden % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedebileceği-
İcra takibi yapan yabancı alacaklının teminat göstermek zorunda olduğu, bu yükümlülüğün uluslararası sözleşme ile ortadan kaldırılabileceği–
İhtiyati tedbir kararı verilmesine dair talebin reddine ilişkin kararın, HMK. mad. 391/2 uyarınca gerekçeli şekilde yazılması gerektiği-
Menfi tesbit davasında reddedilen miktar yönünden ihtiyati tedbir kalktığından, alacaklının reddedilen miktar yönünden takibe devam etmesinde ve icra veznesindeki paranın reddedilen alacak tutarında kendisine verilmesini istemesinde yasaya aykırılığın bulunmadığı-
6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca tasarrufun iptali davalarında incelemenin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, kamu düzenine aykırılık olup olmadığının ise re'sen gözetileceği- Yine; HMK'nun 357. maddesine göre de ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinafta dinlenemeyeceği ve istinafta yeni delillere dayanılamayacağı-
A.nda mevcut olmayan ancak sicilde var gözüken bir kayıt üzerine konulan tedbirin sonuçsuz kalması -tapuda borçlunun adına kayıtlı gözü-ken fakat gerçekte borçluya ait olmadığı daha sonra anlaşılan taşınmazın paraya çevrilememesi- yüzünden doğan zarardan Devletin sorumlu olacağı- Tapu sicillerinin tutulmasından dolayı doğacak bütün zararlardan Hazinenin sorumlu olduğu, Hazinenin buradaki sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.