Asıl borçlu ile ipotek veren üçüncü kişi arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunması ve icra takibi sonuna kadar haklarında birlikte takip yapılması gerektiğinden asıl borçlu hakkında verilen iflas erteleme kararının, ipotek veren üçüncü kişi yönünden de sonuç doğuracağı- İcra takibinin sadece ipotek veren aleyhinde devam edilerek ipotek konusu taşınmazın satışının gerçekleştirilemeyeceği- İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde ipotek veren üçüncü kişi ise asıl borçlu ile üçüncü kişi arasında İİK'nın 149 ve 149/b maddesi hükümleri gereğince şekli bakımdan zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu-
Yediemin ücretinin tespiti ve tahsili istemine ilişkin ihtiyati haciz talep edilmediği gibi ihtiyati tedbire itiraz da söz konusu olmadığından, mahkemece talep konusunda yanılgılı değerlendirme yapılarak ihtiyati haciz talebi veya ihtiyati tedbire itiraz varmış gibi karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacısı Türk, davalısı yabancı olan olumsuz tesbit davalarına bakacak mahkemenin yetkisinin Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanuna göre belirleneceği–
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, mahkemenin ‘alacağın varlığı hakkında kanaat edilmiş olması’nın yeterli olduğu, bu konuda kesin ispat aranmayacağı, ancak ‘hangi delillere dayanılarak, ne sebeple ihtiyati haciz kararı verildiği’nin, kararının gerekçesinde açıklanmış olması gerekeceği–
Dava sonuçlanıp derecaattan geçerek kesin hüküm halini aldığına, kararın açıklayıcı nitelik taşımasına Medeni Kanununun 705. maddesi hükmü gereğince taşınmazın mülkiyetinin tescilden önce davacı tarafa geçeceğine göre bahis konusu bankada bloke tutulan paranın serbest bırakılması için gerekli muktezanın yerel mahkemece tayininin icabettiği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davalı yönünden ihtiyati tedbir kararı alınıp, uygulanmış ve böylece davanın reddedilen kısmı yönünden alacağa kavuşması geciktirilmiş olduğundan İİK'nun 72/4 maddesi uyarınca tazminata hükmolunması gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay bozma ilamı yanlış yorumlanarak, daha öncesinde kaldırılmasına karar verdiği, dolayısıyla hükümsüz hale gelen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacının yaptığı istinaf başvurusunun tekrardan incelenerek başvurunun esastan reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Haksız ihtiyati tedbir sebebiyle uğranılan zararın tazmini davasının, esas hakkındaki davanın görüldüğü ve karara bağlandığı mahkemede açılması gerektiği-
Çekte lehtarın gerçek ya da tüzel kişi olmamasının, çekin geçerliliğini etkilemeyeceği, böyle bir çekin “hamiline” yazılmış sayılacağı-
Mahkemece, iyileştirme projesinin asli unsurlarını gerçekleştirme ihtimali bulunmayan davacı kooperatifin erteleme süresinin uzatılması talebinin reddi ile borca batık olduğu husunda tartışma bulunmayan kooperatifin iflasına karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.