Tahliye taahhüdü nedeniyle yapılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde, HMK.daki hükümlerin açıkça bir yollama yapmadıkça İİK.da uygulanmayacağından yargılamanın duruşma açılmak suretiyle yapılması gerekeceği-
Davalılar, müşterek çocuklarının aşılanmasına karşı çıkmış, davacı kurum ise davalıların müşterek çocuklarının aşılarının yapılabilmesi için tedbir kararı verilmesini talep etmiş olup; mahkemece, taraflara dava dilekçesi tebliğ edilmeden evrak üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkı (HMK m. 27) kapsamındaki savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatası olup; ayrıca istenilen, aşıların yapılma gerekliliği bulunup bulunmadığı konusunda uzman incelemesi yapılması gerekeceği-
Davada taraf teşkilinin, dava koşulu olduğu gibi, dava dilekçesinin yasaya uygun biçimde davalıya tebliğ edilmemesinin, savunma hakkını ortadan kaldıracak nitelikte bir usul hatası olduğu- Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre bilinen son adrese tebligat çıkarılıp, tebliğin yapılamaması halinde Tebligat Kanunu’nun 21/son maddesi gereğince tebliğin yapılması gerekmekte olup, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmişse de yargılama sırasında davalıya daha önce Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince tebligat çıkartılmadığı, doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi ve gereğince tebligat çıkarıldığı, taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapıldığı, bu suretle davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edildiği, bu nedenle mahkemnin esasa iişkin karar vermesinin hatalı olduğu-
8. HD. 30.03.2017 T. E: 1246, K: 4767-
Şikayete konu sıra cetvelinde kendisine husumet yöneltilen borçluya pay ayrılmadığından, şikayetçinin adı geçen aleyhinde şikayette bulunmasında hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, mahkemenin takdir hakkını duruşma yapılarak kullanması gerektiği- Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılar da yargılamaya dahil edilmesi ve onlar hakkında da hüküm kurulması gerektiği-
Davacı erkek cevaba cevap dilekçesinde bildirmiş olduğu tanıklarının dinlenilmesinden açıkça vazgeçmediği gibi bu tanıklar yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi koşulları da oluşmadığı ve davacı erkeğin açıkça vazgeçmediği bu tanıkları dinlenilmeden hüküm kurulması davacının hukuki dinlenilme hakkının (HMK m. 27) ihlali niteliğinde olup açıklanan sebeple bu tanıklar (HMK) 240 vd. maddeleri gereğince usulüne uygun davetiye ile çağrılarak dinlenilip, deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Hak arama özgürlüğü kapsamında savunma, usulüne uygun şekilde bilgilendirilme ve açıklama yapma hakkı ihlal edilerek gösterilen deliller toplanmaksızın ve varsa tanıklar dinlenmeksizin ya da dinlenmesine gerek görülmemesi halinde gerekçesi de belirtilmeksizin karar verilmesinin yanlış olduğu ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği-
8. HD. 30.05.2016 T. E: 2014/18823, K: 9487-
Adresi tespit edilemeyen ve yurtdışında bulunan davalıya dava dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiyenin ve gerekçeli kararın tebliği için, muhatabın adresi ilgili resmi ve özel kurumlardan (Tapu Müdürlüğü, Fransa'da bulunan Türk Büyükelçiliği, yurtdışı giriş çıkış kayıtlarının tutulduğu kurumlar gibi) araştırılacağı, sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtası ile araştırma yapılacağı, bütün bunlara rağmen adres bulunamaması halinde son çare olarak ilanen tebligat yapılması gerekeceği-
Davanın eser sözleşmesi uyarınca zararın tazmini istemiyle açıldığı,HMK mad.114 uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerektiği, dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK mad.27 de düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturduğu-Olayda, tarafların her ikisinin de ticaret şirketi olup tacir olduğu, uyuşmazlığında ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan kaynaklandığı için davaya bakmak, ticaret mahkemelerinin görevi olduğu, mahkemece dava dilekçesi tebliğ edilip usul işlemleri tamamlanarak uyuşmazlığın esastan incelenmesi gerekirken yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.