Davanın, iştirak nafakasının artırılması talebi olduğu, davada, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek taraf teşkilinin sağlanmasının gerektiği, bunun da çıkarılacak davetiyenin usulüne uygun olarak tebliği ile mümkün olduğu, dava dilekçesinin davalıya 7201 S.K. 35. M. gereğince tebliğ edildiği ve yargılamanın davalının yokluğunda yapılıp sonuçlandırıldığı, ancak, tebligatın yapıldığı adres davalının MERNİS adresi olmadığı gibi bu adres davalıya daha önce tebligat yapılmış eski adresi olmadığından sözü edilen tebligat usulsüz olup davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği ve taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılarak hükmün kurulduğu, "Hukuki Dinlenilme Hakkı" tanınmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
Temyiz aşamasında ilk defa sunulan dekont suretinin yargılamanın başından beri davalının elinde bulunduğunun anlaşıldığı, temyiz aşamasına kadar sunulamama nedeninin açıklanmadığı, delilin sonradan oluşturulmadığı, sonradan delil gösterilebilmesi için HMK. 145'de belirtilen istisnai hâllerin mevcudiyetinin ileri sürülmediği, belgenin sunulmamasının davalının kendi ihmalinden kaynaklandığı, davacının sunulan bu delile içerik olarak karşı çıkmasının sunulduğu tarih itibariyle mümkün olmadığı gözetildiğinde, delili davanın en başından beri var olduğu hâlde yargılama aşamasında ileri sürmeyen davalının, kararın temyizi aşamasında dosyaya yeni delil sunarak bu delil doğrultusunda değerlendirme yapılmasını talep etmesinin mümkün olmadığı- Emsal dosyalarda verilen kararlara göre eldeki davada yol ve yemek ücreti alacaklarının varlığının ispatlandığının kabul edilemeyeceği, bu yönde işyeri uygulamasının olduğunun kabulüne dair yeterli değil olmadığı- Davalı şirket muhasebecisinin posta çeki hesabına ödeme yapıldığı iddia edilerek buna ilişkin PTT makbuzu sunulduğundan, ödeme yapılan kişinin ödemenin yapıldığı tarihte davalı işverenlerden herhangi birinin işçisi olup olmadığının belirlenmesi, davalı işyerinden, ekat belgesi ile ilgili eğitimi vermek ile sorumlu olan kurum ve kuruluşlardan, yapıldığı iddia edilen ödeme ile ilgili bilgi belge temin edilmesi gerektiği-
Davalı vekili kendisine verilen 2 haftalık kesin süre içinde davaya karşı cevapları ile deliller bölümünde tanık deliline dayandığı, tanıkların hangi konuda bilgisine başvurulacağını bildirdiği, tanıklarının isimlerini daha sonra vereceğini beyan ettiği ve tarafların sulh olmadıkları, davalı vekili tanıklarının isimlerini bildirmesi için süre de istediği anlaşıldığından, mahkemece tanık dinlemeden dava hakkında karar vermiş olması hatalı olup, davalı vekilinin iki haftalık kesin süre içinde sunduğu dilekçede tanık deliline dayandığına göre davalı tarafa tanıklarının isimlerini, adreslerini bildirmesi için usulüne uygun süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, “... Asliye hukuk mahkemesinin 2009/... sayılı dava dosyasında davalının şahsi bir işine bağlı 10.000,00 TL manevi tazminatın hüküm altına alındığı, avukatlık kanunu 164 md. gereğince %15 oranla 1.500,00-TL ve karşı yan vekalet ücreti olarak 1.200,00-TL ye hak edildiği, yine... Asliye hukuk mahkemesinin 2012/... esas sayılı dava dosyasında açılan manevi tazminat davasına yönelik olarak aynı kanunun 164 md. gereğince %15 tutarla 750,00-TL vekalet ücreti ile 1.200,00-TL karşı yan vekalet ücretinin oluşacağı, bu şekilde toplam vekalet ücreti alacak bedelinin 5.100,00-TL olduğu...” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 5.100,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verildiği, ancak mahkemece taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık konusu olan, “azlin haklı olup olmadığı” hususu ile ilgili yeterli inceleme ve değerlendirme yapılarak, %15 üzerinden akdi vekalet ücreti hesabının gerekçesi oluşturularak ve 5.100,00-TL toplam vekalet ücretinin nasıl hesaplandığı da açıklanarak şüphe yaratmayacak şekilde denetime açık olarak gerekçe oluşturulması gerektiği-
Mahkemece yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları HMK. mad. 243, 244 gereğince, keşif yerine davetiyeyle çağrılarak, ve HMK. mad. 259, 290/2 uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıklar keşif yerinde dinlenerek dava konusu taşınmazların ilk malikinin kim olduğu, zilyetliğin kim tarafından, hangi tarihler arasında ve ne şekilde sürdürüldüğü,ne şekilde intikal ettiği ve ne şekilde tasarruf edildiği yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde, HMK. mad. 261 gereğince, giderilmesine çalışılması gerektiği-
Mahkemece, davalının icra takip dosyasındaki vekiline çıkarılan tebligatın, vekil tarafından bu dosya için vekaleti bulunmadığı gerekçesiyle iade edilmesinden sonra davalı asıla tebligat yapılmadan, varsa delilleri toplanıp, savunması değerlendirilmeden yokluğunda duruşma yapılarak hüküm tesis etmenin yerinde olmadığı-
Davacı avukatların sözleşme gereği tahsil edilmeyen icra dosyaları için makbuz düzenlemek suretiyle sözleşmeye aykırı davrandıkları anlaşıldığından azlin haklı olduğu- Avukatlık Hizmet ve Hukuki Danışmanlık Sözleşmesi de gözetildiğinde, azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı % 2 oranında vekalet ücreti talep edilebileceği-
Mahkemece, davacı vekilinin süre talebinin değerlendirilmediği, araştırılacak başka husus kalmadığı gerekçesi ile tahkikat için başka bir gün verilmeden duruşmaya son verildiği ve kararın tefhim edildiği anlaşıldığından; mahkemece, ön inceleme aşaması tamamlandıktan tahkikat aşamasına geçilip, duruşma açılıp, tarafların iddia ve savunmada bulunmalarına imkan sağlandıktan sonra tarafların tüm delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, ön incelemede hüküm tesis edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davanın açılmamış sayılmasına karar verilebilmesi için, öncelikle davanın taraflarının usulüne uygun şekilde duruşmaya davet edilmelerinin gerektiği, usulüne uygun şekilde davet edildikleri hâlde, tarafların duruşmaya gelmemeleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirmeleri hâlinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği- Dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği tarihten itibaren üç aylık süre geçmesine rağmen yenilenmesi talep edilmeyen dava, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılacak ve mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek kayıtların kapatılacağı- Çıkarılan tebligatın, üzerinde yer alan mernis adresinin altında el yazısı ile “Diğer adres: M..... K1 Tipi Ceza İnfaz Kurumu BOLU” yazılmışsa da duruşma gününün davacıya (mernis) ev adresinde tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu; bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
Boşanma davasında ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat aşamasına geçilip, davanın esası hakkında karar verilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.