Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarruflarının, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlendiği, ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarrufların, sınırlı olarak sayılmış olmadığı, Kanun'un, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bıraktığı, bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkemenin bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebileceği-Somut olayda İİK'nun 279.maddesi kapsamına girip girmediği değerlendirilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerektiği- Mahkemece dava konusu taşınmaza ilişkin güncel tapu kaydı dava dosyasına getirtilerek, HMK’nun 114. ve 124. maddeleri gereğince dava konusu taşınmazda hak sahibi olan tüm taraflar tespit edilerek ve taraf teşkili sağlanarak işin esasına ilişkin karar verilmesi gerektiği-
2. HD. 09.05.2019 T. E: 2018/7610, K: 5740-
Satışına karar verilen taşınmaza ilişkin olarak davalı paydaşlar adına çıkarılan dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin bila tebliğ iade edilmesi üzerine ilanen tebligat yapılmış ise de Tebligat Kanunun 29 ve tüzüğün 47/2 maddesi gereğince yeterli adres araştırması yapılmadığı gibi tebliğ olunacak evrak suretinin mahkeme divanhanesinde bir ay süreyle asıldığına dair belgeye de dosya kapsamında rastlanılmadığından, bu durumda tebligatın usulüne uygun olduğundan söz edilemeyeceği-
TMK’nun 713/1. fıkrasına dayalı olarak açılan davalarda davanın aynı zamanda yasal hasım durumunda bulunan ve taşınmazın köy sınırları içerisinde bulunduğu da gözetilerek Hazine'ye yöneltilmesi gerekeceği-
İhale alıcısının açtığı ihalenin feshi davasının duruşma açılarak incelenmesine mahkemece karar verilmiş olmasına rağmen tayin edilen duruşma gününün borçlulara tebliğ edilmeksizin yargılamanın borçluların gıyaplarında sonuçlandırılmış olmasının yeni HMK.’nun 27., anayasanın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının ihlali niteliğinde olduğundan, taraf teşkili dava şartı olup davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden duruşma gününün ve dava dilekçesinin borçlulara da tebliğ edilmeden, taraf teşkili sağlanmadan, varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanmadan savunma hakkını kısıtlar biçimde borçluların yokluğunda karar verilemeyeceği-
Mahkemece “davacının bilirkişi raporunda hesaplanan alacakları talep edebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek” şeklindeki gerekçeyle kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı; tarafları tatmin etmeyen bir hüülm olduğu-
Soybağının reddi ve babalık kararı verilmesi istemine ilişkin davanın duruşma açılarak, davalı taraf dinlenerek incelenmesi gerektiği-
Henüz tanıklar dinlenilmeden ve ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinilmeden mahkemece tarafların tanık dinletme hakkının iki ile sınırlandırılması hukuki dinlenilme hakkının ve bu hakkın alt unsurları olan “iddia ve savunma hakkı” ile “açıklama ve ispat hakkı”nın ihlâli niteliğinde olup, adil yargılanma hakkı ile bağdaşmadığı-
Çocukla davacı anne arasında boşanma kararı ile birlikte kurulan kişisel ilişkinin kesinleşme tarihi ile davacı annenin müşterek çocukla arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için açtığı dava tarihi arasında; talebi haklı kılacak yeni vakıa ve olgular meydana gelmiş olabileceğinden, mahkemece, tarafların gösterdiği deliller de toplanmak suretiyle talebin duruşma yapılarak incelenmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.