Öncelikle dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme isteği ile ilgili olarak davacı tarafından bir değer gösterilmediği gözetilerek, davacıya çekişme konusu taşınmaz malın değerinin sorularak açıklattırılmasının, değere itiraz edilmesi halinde mahkemece elatıldığı iddia edilen taşınmaz için değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle dava değerinin belirlenmesinin ve belirlenecek dava değeri üzerinden nispi tarifeye göre peşin harcın tamamlatılmasının gerekeceği-
Yolsuz tescil iddiasına dayalı davaların TMK.'nun 1024 ve 1025. maddesi hükmü uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği-
Bina içinde yapılan sıhhi tesisat, elektrik tesisatı değişikliği ve balkonlarda yapılan seramik değişikliği, konutun şeklini değiştirici nitelikte bir ekleme olmadığından bu gerekçeye istinaden verilen kooperatiften ihraç kararının iptalinin gerekeceği, kooperatiften, ihraç amacıyla gönderilen ihtarnamede, ortağa binayı eski hale getirmesi için süre verilmemiş olmasının, ihtarı geçersiz kılacağı-
Konut ihtiyacı nedeniyle tahliye ve kiralananın eski hale getirilmesi için tazminat istemi-
Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporunda, davalılar tarafından 165 ada 28 mera parselinin F, G, H ile gösterilen kısımlarına el attıkları tespit edilmiş olmasına rağmen hüküm kısmında 164 ada 2 parsel sayılı merada F, G, H ile gösterilen kısımlara elatmanın önlenmesine karar verilmesinin doğru olmadığı- Davacı Hazinenin dava dilekçesinde tespit edilecek zararın tahsilini talep ettiği, bu zararın sadece uzman bilirkişi tarafından belirlenecek meranın eski hale getirilmesi için gereken bedel olduğu, mahkemece, talep olmadan İcra İflas Kanunu'nun 30. maddesi hükmü göz ardı edilerek davalılardan ayrıca muhdesatların yıkım bedellerinin de tahsiline dair hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Eski hale getirme bedelinin infaz aşamasında gözetilecek bir husus olduğu, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde eski hale getirme veya eski hale getirme bedelinin kendisine ödenmesini talep etmiş ise de davacının asıl talebinin dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, el atılmak sureti ile niteliği değiştirilmiş taşınmazın eski hale getirilmesi olduğu göz önüne alındığında mahkemece elatmanın önlenmesi ile birlikte eski hâle getirilmesi kararı ile yetinilmesi gerekirken, infaz aşamasında belli olacak eski hâle getirme bedelinin hüküm altına alınmasının doğru olmadığı- Haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil davalarında ancak dava tarihine kadar gerçekleşmiş zararın istenebileceği, dava tarihinden sonra gerçekleşmesi muhtemel zararın sonradan açılacak davanın konusunu oluşturacağı, dava tarihinden sonraki kısım için ıslahla dahi ecrimisil istenemeyeceği-
Davanın , kiralananda meydana gelen zarar ve eski hale getirme tazminatı istemine ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
E.tmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkin davada, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Ecrimisil istemi dava tarihinden önceki döneme ilişkin olup davacının dava açıldığı tarihte maliki olduğu taşınmazlarla ilgili olarak ecrimisil miktarının belirlenmesi ve davacının taşınmazlardaki payı oranında belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önelenmesi ve eski hale getirme istemlerine ilişkin davada, davalının taşınmazının banyosunda bulunan temiz ve pis su gider borularının değiştirilmesi gerekip gerekmediği inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınmak suretiyle kesin olarak belirlenerek karar verilmesi gerektiği-
Ülkemizde yaşanan enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu- Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı gözardı edilmemesi gerektiği- Davacının harici satış nedeniyle davalı yana ödediği ve davalı tarafça da inkar edilmeyen harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.