Usul ekonomisi gereği, mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddedilebileceği-
Yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkin davada, şahıslar kendi başlarına dava ehliyetine sahip olduklarından annenin dava ehliyetinin bulunmadığı ve davanın reşit olan şahısların aleyhine açılması gerektiği-
Kanuni şuf’a hakkının, tapuda müşterek mülkiyet esasına göre pay sahibi olanlara ve bunların mirasçılarına tanınmış olduğu-
216 sayılı parsel kaydının ifraz ile kaydı kapatılmakla yolsuz tescile dönüştüğünün, diğer bir deyişle illetten yoksun hale geldiğinin kabul edilmesi gerekeceği-
Davada, davalı-davacı kadının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulandığından, davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması gerekeceği-
Bozma ilamı doğrultusunda, alacaklının ölüm tarihi, dosyadaki belgelerden tespit edilmiş ise de, ayrıntılı nüfus aile kayıt tablosu ve veraset belgesinin bulunmadığı, bu durumda, takip başlatan alacaklının ölümü nedeni ile hak ve fiil ehliyeti sona erdiğinden takip yapaan alacaklının takip ve dava ehliyetinin ve buna bağlı olarak da vekilin vekalet görevinin son bulduğu, vekilin, icra dosyası kapsamında, alacaklı mirasçılarının vekaletnamesini ibrazla takibe mirasçılar adına devam etmek istediğine dair bir beyanına da rastlanmadığı, aynı vekilin takibe alacaklı mirasçıları adına devam edebilmesi ve icra işlemi yapabilmesi için mirasçıların vekaletnamesini sunması gerektiği yönünde bozma kararı verildiği, mahkemece, bozma ilâmına uyma kararı verilerek duruşma açıldığı ve şikayete konu hacizlerin kaldırıldığı, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüşse de, mahkemece, alacaklı vekiline, alacaklının mirasçılarını gösteren veraset belgesi ile takibe mirasçılar adına devam için mirasçıların vekaletnamelerini sunması ve icra dosyasında gereken işlemleri yapmak üzere süre verilmesi, ayrıca kefalet tarihi itibarı ile TBK'nun 584. maddesinin henüz yürürlükte olmaması nedeniyle 2006 yılı itibarı ile geçerli bir kefalet bulunduğunun da değerlendirilmesi ile oluşacak duruma göre sonuca gidilmesi gerektiği-
Kural olarak mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davaların TMK'nun 598 maddesi hükmüne göre miras bırakanın mirasçıları tarafından açılması gerekeceği; ancak kendisine mahkemece dava açma hususunda yetki verilen mirasçı olmayan kişilerin de dava açma haklarının bulunduğu-
Köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisinin köy muhtarına ait olduğu, köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetkinin aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanındığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.