Ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği, aleyhine dava açılamayacağı, dava tarihinde şahsiyeti sona ermiş olan kimsenin mirasçılarına ardıllık (halefiyet) kuralı uygulanamayacağından tebligat yapılmak veya dava ıslah edilmek suretiyle davaya devam edilemeyeceği-
E.tmanın önlenmesine ilişkin davalar da taşınmazın aynına yönelik bulunduğundan davanın asliye hukuk mahkemesinde görüleceği-
"3116 Sayılı Orman Kanunu'nun 5663 sayılı Kanun'la değişik 1/e maddesine göre çıkarılan "Makilik ve Orman Sahalarının Birleştiği Yerlerde Orman Sınırlarının Tesbitine Ait Yönetmelik" ile bu Yönetmelik uyarınca kurulan maki komisyonları yasal olup yaptıkları işlemler de geçerli olup orman sınırlandırması kapsamında iken söz konusu komisyonlar tarafından makilik alan olarak belirlenen taşınmazlar hakkında, özel kanunlar gereğince oluşturulan tapulara değer verilmesinin gerekeceği-
En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, Sulh Mahkemesi'nce iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği ve tasfiye sonunda arta kalan değerlerin, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilmesi gerekeceği-
Elamtanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davada, taşınmazı devralan dava dışı üçüncü kişinin, HMK'nin 125/2. maddesi gereğince davayı açan (önceki malik) yerine geçtiğinin ve aktif dava ehliyeti bulunduğunun kabulü, resen bu durumun yeni devralan malike ihbar edilmesi ve davayı takip edip etmemesine göre bir karar verilmesi gerektiği-
Cı vekili; vekil edeninin müşterek hisse ile malik olduğu 447 ve 449 nolu parsellere davalının haksız olarak işgalde bulunduğundan bahisle elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacının taraf sıfatı kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemlerine-
Davacı, "sicilden silindiği gerekçesiyle ihraç edilen şirket yerine uzun süredir kendisinin kooperatif tarafından üye kabul edildiğini, ödediği aidatın kooperatif tarafından kabul edildiğini kestiği faturalara niza çıkarılmadığını, sonuç itibariyle kooperatif ortağı olduğu iddiasına dayanarak davalı kooperatif yönetim kurulu kararının iptalini" talep etmekte olup bu hususun kooperatif üyeliğinin devri mahiyetinde kabul edilmesi ve davanın bu kabul üzerinden çözüme kavuşturulması gerektiği-
Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteği-
Davacı şirkete kayyum atanmış olmasının, daha önce şirket yetkililerince verilmiş olan vekaletnameyi kayyum tarafından azledilmedikçe kendiliğinden geçersiz hale getirmeyeceği-
Uyuşmazlık; dosyadaki mevcut delil durumu itibariyle dava konusu taşınmazların davalıya devrinde davacı ve müteveffa kardeşinin aldatma yoluyla iradelerinin sakatlandığı ve bu suretle aynı devre dair aşırı yararlanma iddialarının ispatlanıp ispatlanamadığı noktasında toplanmaktadır..

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.