Kısıtlı tarafından doğrudan takip başlatılamayacağı- Velayeten verilen vekaletname ile vekilleri tarafından takip başlatılamayacağı-
Murisinin davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitiyle ölüm aylığına hak kazandığının tespitine ilişkin davada, davacının dava dilekçesinde davalı gösterdiği ve davaya karşı devam edilerek karar başlığında adının yazıldığı, halbuki müteveffa sigortalıya ait işe giriş bildirgesinin dava dışı ünvanlı işyerince düzenlenerek Kurum'a verildiği ve bu işyerince Kurum'a müteveffa sigortalı adına hizmet bildirimlerinde bulunduğu belirgin iken eldeki davada husumetin yöneltilmeden mahkemece yazılı şekilde sonuca gidilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğu-
Menfi tespit davası-
Davalı ... köyünün 6360 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak .......... Belediyesi ............. ilçesinin belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığından ve katıldığı ilçe belediyesi taraf olacağından 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince re'sen işlem yapılması için kararın bozulması gerekeceği-
Dava ehliyeti olmayan kişiye karşı dava açılması (veya onun tarafından) yapılan usul işlemlerinin geçersiz olacağı, fakat, davalının kanuni temsilcisi davalıya karşı (veya onun tarafından) yapılmış olan usul işlemlerine onay (icazet) verebileceği-
8. HD. 16.01.2018 T. E: 2017/7634, K: 472-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
İstihkak davasının husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi halinde, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7/II maddesi gereğince mahkemece maktu avukatlık ücretini geçmemek üzere nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Kadastro tespitine itiraz ile tapu iptali ve tescil istemi- İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilinin istinaf dilekçesinin, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun’un 341/2 nci ve 352/1 inci maddeleri kapsamında reddine karar verilmesini müteakip 22.07.2021 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen ek madde 6 hükmünün yürürlüğe girmiş olması karşısında, bu hükmün somut olaya uygulanıp uygulanamayacağı, buradan varılacak sonuca göre İlk Derece Mahkemesince verilen kararın miktar itibariyle kesin hüküm niteliğini haiz olup olmadığı-
Davacı, dava dilekçesinde .. 15 parsel sayılı taşınmazın satış vaadi sözleşmesine uyarınca adına tescilini ikinci kademede de rayiç değerinin tahsilini talep etmiş, tapu kayıtlarından bu taşınmazın tarla niteliğiyle dava dışı Köy adına kayıtlı iken satış yoluyla davalı adına tescil edilerek, aynı tarihte 442 s. Köy Kanunu'nun 3367 s. K. ile değişik ek 13/son maddesi uyarınca 10 yıl süreyle devir ve temlik yasağı getirilmiş olduğu ve taşınmazda yapılan imar uygulaması sonucu ... 16 parsel olarak 1726/2400 payı davalı, 674/2400 payı da Hazine adına tescil edilmiş olduğu, daha sonra, taşınmazın bulunduğu Köyünün tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle statüsü verildiği anlaşılmış olup, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesi sözleşmeye konu taşınmazın tapu kaydında devir ve temlik yasağı bulunmaktaysa da, dava açılmadan önce yürürlüğe giren 442 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi uyarınca tapu kaydındaki devir ve temliki önleyen sınırlandırma hükümsüz duruma dönüşmüş olduğundan ve dava açılmasından sonra sınırlandırma sona ermekte olduğundan, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunduğu, bu nedenle, davacının öncelikli isteminin değerlendirilmesi gerekirken, ikinci kademedeki isteminin hüküm altına alınmasının hatalı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.