Fiili taksim savunması davanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden ve re'sen de nazara alınacağından davalının fiili taksim savunması üzerinde durularak varsa bu konuda taraf delillerinin toplanması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Âdi (ticari olmayan) satışlarda, ayıp nedeniyle semen (satış bedeli) olarak verilen senet hakkında açılacak olumsuz tesbit davasının, bir yıllık zamanaşımı süresine bağlı olduğu–
8. HD. 01.03.2018 T. E: 2017/7079, K: 3060-
Islah dilekçesi ile açılan davadaki taleplerin yanında dava dilekçesinde dile getirilmeyen bir alacak kaleminin de hükme bağlanması istenilmiş olmakla, ihbar tazminatına ilişkin bu yeni istemin HMK. mad 119 vd. 'de düzenlenen dava açma prosedürüne ilişkin usulü şartları taşımaması nedeniyle ek dava olarak da değerlendirilmesinin mümkün olmadığı-
Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen ve inşaat bilirkişi raporları ile keşif mahallinde dinlenen tanık beyanlarından dava konusu taşınmazda 3 bağımsız bölümlü bina bulunduğunun, davacı ve davalının binada ayrı ayrı kullandıkları bağımsız bölümler olduğunun anlaşıldığı, bu durumda önceki malik zamanında bu kullanım şekline itiraz etmeyen davacının önalım hakkını kullanmak istemesinin TMK'nın 2. maddesine aykırı olduğu, hal böyle iken; mahkemece, dava konusu taşınmazda fiili taksimin varlığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İmzanın davacıya ait olduğu gözetildiğinde, bu belgenin davalının savunmasını teyit ettiği ve davacıyı bağlayacağı, bu şekilde bir ilave yapılmış olmasının belgenin inançlı işlemin belgesi olma niteliğini kaybettiği şeklinde nitelendirilemeyeceği gibi ayrıca belgenin muhteviyatını ve orada benimsenen olguları hükümden düşürmeyeceğinden, taraflar arasında inançlı işlemin varlığının sabit olacağı-
Davacının, dava dilekçesinde yer almayan, ilk defa tahkikat aşamasında ileri sürülen maddi ve manevi tazminat isteğinin, talep sonucunun genişletilmesi niteliğinde olduğu, davacının bu talepleri ile ilgili olarak usulünce yapılmış ıslah talebi de söz konusu olmadığına göre, maddi ve manevi tazminat talebinin artık incelenemeyeceği-
Dava konusu taşınmaz ile ilgili davalı tarafın fiili taksim savunmasının araştırılarak sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi,eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekeceği, davalı taraf eylemli paylaşma iddiasını kanıtlamakla yükümlü olup, eylemli paylaşma savunmasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlayabileceği-
Tenkis davalarında öncelikle terekenin (temlik içi-temlik dışı) mahkemece re’sen araştırılıp murisin ölüm tarihi itibarıyla değerinin tespiti ile sabit tenkis oranın hesaplanıp ihlal edilen mahfuz hissenin belirlenmesi gerekeceği, tasarrufa konu taşınmazlar ayrı ayrı sabit tenkis oranına bölünebiliyor ise, bu kısımların bağımsız bölümler halinde taraflar adına tesciline, sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değeri belirlenip, bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpılmasından bulunacak nakdin ödetilmesine karar gerekeceği-
3. HD. 31.10.2016 T. E: 14934, K: 12333-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.