Tarafların fesih iradelerinin, en geç, davacı yüklenicinin inşaatı terkettiği ve arsa sahipleri tarafından onarım ve güçlendirme ruhsatı alındığı tarihte birleştiği anlaşıldığından, mahkemece, sözleşmenin bu tarih itibariyle feshedildiğinin tespitine karar vermekle yetinilmesi ve yine bu tarihten itibaren dava tarihine kadar BK 126/son maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan, davalılar vekilinin zamanaşımı def'inin kabulü ile davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Adli yardım talebinin kabulü halinde dava sırasında yapılması gereken giderler sonradan haksız çıkandan tahsil edilmek üzere Devlet tarafından karşılanacağı- Adli yardım talebi mahkemece yerinde görülmezse, bu durumda HMK.'nun ilgili maddeleri uyarınca, gider avansı hakkında karar verilmesi gerektiği- Mahkemece süresinde avans yatırılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmişse de, sürenin hakim tarafından belirleneceği hallerde makul bir sürenin verilmesi, verilen sürenin kesin olup olmadığının belirtilmesi ve yapılması istenen yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sonuçlarının ne olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde ilgili tarafa bildirilmesi gerektiğinden, ve mahkemece verilen ihtarda yatırılması istenilen giderin ne için istenildiği, hangi kalem için ne kadar gider gerektiği hususları net olarak belirtilmemiş olduğundan, davacı vekiline usulüne uygun ihtar yapılarak kanun hükmüne göre işlem yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Taraflar; dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişinin veya yapılmasını istedikleri keşif ve sair işlemlerin masraflarını, mahkeme veznesine yatırmaya mecbur olup, hakim tarafından verilen sürede gerekli masrafı vermeyen tarafın talebinden sarfınazar ettiğinin kabul edileceği, hakimin, bu masrafların yatırılması konusunda verdiği sürenin kesin olduğunu usulünce karara bağladığı hallerde, kesin süreye uymayan tarafın bu delile dayanma olanağının kalmayacağı, kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde, gereğinin hakim tarafından hemen yerine getirilmesi gerekeceği-
Boşanma veya ayrılık davaları, eşlerden birinin yerleşim yerinde açılabileceği gibi, davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde de açılabileceği(TMK m. 168), tercih hakkının davayı açana ait olduğu -
Yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Davacının ecrimisil talebi kısmen kabul edildiği halde, ecrimisil isteğinin tamamı kabul edilmiş gibi hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına reddedilen bölüm üzerinden vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının ve yargılama giderlerinden davanın kabul ve ret oranına göre tarafların sorumlu tutulmamış olmalarının da doğru olmadığı-
İhtiyati haciz kararının verilebilmesi için alacağın yargılamayı gerektirmemesi şeklinde bir koşul bulunmadığı, davacının Hindistan uyruklu bir şirket olup, Türkiye ile Hindistan arasında "teminattan muafiyeti" öngören iki taraflı adli yardım sözleşmesinin akdedilmiş olduğu-
Şikayet hakkının kötüye kullanılmasından kaynaklanan tazminat istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.