Zabıtada verdiği beyanında "alacaklı olmadığını" belirten davalının mahkemece "alacağının bulunmadığına" karar verilmesi gerekeceği-
İnanç sözleşmesine dayalı alacak istemi- "Tutanak" başlıklı belgenin davadaki tarafların elinden sadır olmadığı, davada sonradan ileri sürüldüğü, davalı tarafça kabul edilmediği dikkate alındığında yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilemeyeceği- Davacının eşi ile davalı arasındaki telefon konuşmalarına ilişkin CD çözümü bir bütün olarak ele alındığında, davadaki taraflardan sadır olmadığı, konuşmalarda dava konusu hukuki uyuşmazlığı açıkça ikrar eden ibareler bulunmadığı dikkate alındığında bu delilin de yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilmeyeceği- Davanın başından itibaren inanç sözleşmesine dayanan davacının sonradan ileri sürdüğü üzere "aralarında adi ortaklık bulunduğuna" ilişkin iddiaya yönelik davasını bu yönden tümden ıslah etmediği- Davacı yan tarafından davada yazılı delil başlangıcı sunulamadığından tanık beyanına da itibar edilemeyeceği-
«Davalı (borçlu) tarafından yapılan ödemenin başka bir borca ilişkin olduğunu» ileri süren davacının (alacaklının) bu iddiasını ispatla yükümlü olduğu–
Kendisine geri ciro yapılan cirantanın çeki devraldığı cirantaya karşı müracaat hakkına sahip olamayacağı-
İtirazın iptali davası bozma kararına uyularak-
İtirazın iptali davası bozma kararına uyularak-
Anonim şirket tarafından çıkarılmış bulunan hâmiline yazılı pay senetlerinin, gerçek hak sahiplerinden başkalarına dağıtılması halinde, hak sahiplerinin -bu konuda Ticaret Kanununda özel bir düzenleme bulunmadığından- MK. 981 (ve 990, 991)’e göre dava açabilecekleri-
22. HD. 23.10.2018 T. E: 2017/14534, K: 22902-
Çıkarılan muhtıra tebliğine rağmen temyiz harç ve giderlerinin yatırılmaması halinde, mahkemece/Yargıtayca kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceği- Fatura ve veresiye fişlerine dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptaline ilişkin davada, davacı tarafından dava konusu faturalar içeriği malların teslim edildiğine dair teslim alan isim ve imzası bulunan veresiye akaryakıt teslimat fişleri sunulmuş, mahkemece de HMK. mad. 171 uyarınca imzalı teslim fişlerine ilişkin malların teslim alınıp alınmadığı hususunda davalı şirkete isticvap davetiyesi gönderilmiş olup, davalı davetiyede belirtilen gün ve saatte duruşmaya gelmeyerek beyanda bulunmamış olduğundan isticvaba konu hususlar davalı tarafından ikrar edilmiş sayılacağı-
İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, taraflarca imzası inkar edilmeyen sözleşmeye göre, davacının davalıya ödemesi gereken borç miktarı ve ödeme tarihinin de belli olduğu- Geçerli bir sözleşme ile ödeme tarihi ve miktar belirlendiğine göre ve geçerli sözleşmelerde denkleştirici adalet ilkesinin uygulanmayacağı da gözetildiğinde, mahkemece, denkleştirici adalet ilkesine göre yapılan hesaplama ile belirlenen miktarın depo edilmesi konusunda davacıya muhtıra gönderilmesinin doğru olmadığı- Davacı tarafından sunulan ödeme belgelerindeki yazı ve imzanın davalıya ait olması halinde bu belgelerin ödeme hususunda delil başlangıcı teşkil edeceği ve tanık dinlenilebileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.