Kambiyo senedi niteliğindeki belgeye dayanarak genel haciz yoluyla takip yapılabileceği-
Muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin davada, çoğun içinde az da vardır genel kuralı gereğince davacının payına düşen oranda aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemenin, dosya kapsamına uygun gerekçesi ve takdirine, ihtiyati haczin İİK.m.281/2 ayrıca ve açıkça düzenlenmiş bulunmasına, ihtiyati haczin tasarruf konusu taşınmazlar üzerine konulmuş olmasına, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın kesin olarak kanıtlanmasının gerekmemesine, dosyada bir kısım delillerin bulunması ve yaklaşık ispat halinde ihtiyati haciz kararı verileceği konusunda bir duraksama bulunmadığına, İİK 281/2 maddesi uyarınca verilen ihtiyati haczin iradi devir ve temlikleri önlemeyeceğinin açık olmasına, buna ilişkin maddi hatanın mahkemesince her zaman düzeltilebileceğine göre; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddinin isabetli olduğu-
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesinin, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturacağı, bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekeceği, bu tür işlerin, 6100 sayılı HMK’nin 382/(2). fıkrasının ç-1) bendi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanun'un 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınacağı, tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçılarının isteyebileceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
Temyize konu edilen davada; üst üste iki taksidin ödenmemesi nedeniyle, sözleşmenin 5.3 maddesi hükmü uyarınca muaccel hale gelen diğer taksit bedellerinin tahsilinin talep edildiği, bu durumda, iş bu davanın konusunu oluşturan iş bedelleri için sözleşmede kesin bir vade kararlaştırılmamış olduğundan, faizin temerrüt tarihinden işletilmesi gerekeceği-
İlama konu alacak faiz alacağı olduğundan, bu alacağa mahkeme karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin mümkün olmadığı-
Kooperatif üyesine ihraç kararından önce gönderilen ihtarnamelerde ki ufak hesap hatalarının ihtarnamelerin usulsüzlüğüne yol açmayacağı-
Davacının isteminin açıkça davalının haksız fiiline dayandığı, bu nedenle uyuşmazlığın avukatlık sözleşmesinden ve ücretinden kaynaklanmadığı, davanın çözümünde avukatlık yasasında tanımlanan avukatlık sözleşmesine ve ücretine ilişkin kuralların uygulanmayacağı, aksine borçlar hukukunun konuya ilişkin genel hükümlerinin uygulanması gerekeceği, bunun da yargı yetkisine sahip genel mahkemelerin görev alanı içerisinde olup, görevi yasa ile sınırlı olarak belirlenen hakem yoluyla çözümlenemeyeceği-
Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmesi, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunması ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmaması gerektiği, sebepsiz zenginleşme kurumunun en temel özelliği şahsilik prensibi gereğince, kime karşı zenginleşme olduysa ona karşı talepte bulunulması gerektiği- Karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı (ve ıslah yolu ile artırılan tutara ilişkin noksan harç) ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.