11. HD. 10.06.2016 T. E: 4723, K: 6436-
Asıl dava kısmen kabul edilmiş olup, reddedilen kısım üzerinden davalı yararına nispi oranda vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Çalışmadığı anlaşılan davalı yararına dava tarihinden itibaren ve ayrılık süresince uygun miktarda tedbir nafakası takdir edilmesi gerektiği-
Tazminat davası-
4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi-
Kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılabilmesi için kambiyo evrakı aslının icra müdürlüğüne teslimi gerekeceği- Kambiyo senedinin aslının ibrazı mecburiyetinin tek istisnasının çek hamilinin karşılıksız çıkan çek aslını muhatap bankaya teslim ederek çek tazminatını alması hâlinde çek tazminatını ödeyen muhatap banka tarafından çek aslı alınarak durumu belirterek vereceği onaylı çek sureti vermesi halinde söz konusu olacağı-
Davalı borçluların takibe yasal süresi içinde itiraz etmesi üzerine açılan işbu davada ise mahkeme, davalı kefil yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulü ile itirazın kaldırılmasına, takibin bu miktar üzerinden devamına karar vermiş ise de, alacağın ret edilen kısmı üzerinden yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı kefil ve davalı kiracı borçlu yararına vekalet ücreti takdir edilmemesinin isabetsiz olduğu-
Hakem Heyetince hesaplanan tazminattan öncelikle müterafik kusur indirimi yapılması daha sonra bakiye alacaktan yapılan kısmi ödemenin güncellenmiş halinin tenzil edilerek karar verilmesi gerektiği-
Haciz tutanağında "borçlunun haczi kabil malının bulunmadığının" ya da "borçlunun borcu karşılayacak yeterli malının bulunmadığının" belirtilmiş olması halinde, bu tutanağın "aciz vesikası" sayılacağı (niteliğinde olacağı)–
Cari hesap sözleşmesine güvence olarak davalıya ait gayrimenkul üzerine davacı şirket lehine üst sınır ipoteği konulan ve alacağın ödememesi üzerine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açılan uyuşmazlıkta, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre, cari hesap ilişkisi kapsamında "alacak ve borç tutarı, sürekli değişiklik gösterdiğinden" ve dava tarihi itibariyle alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği- "Cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın, borçlu tarafça tek başına tespit edebilme imkanı olduğu" ve "Bilirkişi raporu alınmış olmasının likit bir alacak bulunmadığı anlamına gelmeyeceği, takip tarihi itibarıyla haksız olarak itiraz edilen ve likit sayılması gereken alacak yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği" şeklindeki muhalif görüşlerin kabul edilmediği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.