Menfi tespit-
Boşanma hükmünün kesinlemesi ile buna bağlı fer'i nitelikteki iştirak nafakası, maddi- manevi tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin de takibe konulabilir hale geldiği-
Davacı-davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, sık sık alkol aldığı bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğunun kabul edileceği- TMK'nun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Borçlu-davacının takip konusu parayı (borcu) ihtirazi kayıt öne sürmeden ödeme emrine itiraz süresi içinde ödediğinden ve bu ödeme, cebri icra tehdidi altında yapılmış bir ödeme sayılmadığından, İİK.nun 72. maddesine göre menfi tespit ve istirdat istemli dava açamayacağı, davacı-borçlunun ancak şartları varsa sebepsiz iktisap davası açabileceği-
Önemli ölçüde tehlike arzeden işletmenin faaliyeti sırasında meydana gelen ölüm nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada, davacı eşin rapor tarihi itibariyle 45 yaşında olduğu, 18 yaşından küçük 4 çocuğu bulunduğundan ve halen evlenmemiş olması nedeniyle evlenme ihtimalinin kalmadığı, buna göre evlenme şansı indirimi yapılamayacağı- Oluşan zarardan davalı üst işverenin denetim ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve oluşan zarar ile eylemi arasındaki illiyet bağının kesildiğini ispat edememesi nedeniyle sorumlu olacağı- Olayın meydana geliş şekli, ölenin kusurunun bulunmaması, davalının kusuru, tarafların sosyal ekonomik durumu birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen manevi tazminatların az olduğu- Haksız fiillerde faizin haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren işletilmesi gerektiği- Islah edilen miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi hatalı ise de davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından yasal faizin ıslah edilen miktar üzerinden ıslah tarihinden itibaren işletilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, 3308 sayılı Kanun'un 25 inci maddesine dayalı ödenmeyen staj eğitim ücretinin tahsili istemine ilişkindir...
Yasal ayrıcalıklar dışında, ayrılmaz parçanın mülkiyetinin (ve onun tasarruf hakkının) üzerinde bulunduğu arza bağlı olduğu, ancak bu kural ile bağdaşmayan bazı ayrıcalıkların İmar Kanununda öngörülmüş ola-bileceği -
Davalı bankanın internet bankacılığı üzerinden davacının izni dışında gerçekleştirilen işlemler nedeniyle uğradığı zararın tazmini ve kredi borçlarının iptali istemi- Davacının, bankanın müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında yaptığı işlemler sonucu zarar ettiğini ve buna bağlı olarak rızası dışında çekilen krediden dolayı bankaya borçlanmadığını iddia ederek tazminat talep ettiği- Bölge Adliye Mahkemesince, eksik ve hatalı gördüğü hususlara yönelik olarak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması, dosyadaki delillere göre davaya konu olayın gerçekleşmesi ve zararın doğmasında hangi tarafın kusurlu olduğunun veya kusurun paylaştırılıp paylaştırılamayacağının tespit edilmesi gerekirken, re'sen kusur oranlarının yeniden belirlenmesi ve bilirkişi raporlarının aksine tüm kusurun yetersiz gerekçelerle davalı bankaya yüklenmesinin doğru olmadığı-
Davacı tarafça her ne kadar dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi istenmiş ise de TMK'nun 239/son fıkrası gereğince tasfiyenin sona erdiği tarih kararın verildiği tarih olduğundan karar tarihinden itibaren edinilmiş mallar bakımından yasal faize hükmedilmesi gerektiğinden TMK'nun 239/son maddesi gereğince katılma alacağına mal rejiminin tasfiye tarihi olan karar tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekeceği-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasının tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklandığından ve davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma isteğinin reddi gerekeceği- TMK 174/1 maddesi boşanma eki niteliğindeki maddi tazminat kapsamında yer almayan ziynet eşyaların karşılığı istenen maddi tazminat talebinin başvuru harcı yatırılmayıp daha sonra nispi harç yatırılması ile usule uygun dava haline gelmeyeceği- Ziynetler konusunda usulüne uygun bir davası bulunmadığı halde, kabulüne karar verilen ziynetler nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdirinin de usul ve yasaya aykırı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.