Davacı davasını, yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere göre görevsiz yargı yerinde açmış ise “yargı yolu bakımından görevsizliğe” dair verilecek kararla birlikte; harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de hüküm kurulması gerekeceği, bu bakımdan mahkemece gönderme kararı verilmesi doğru olmadığı gibi yargılama giderleri ile vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesi yönünde karar verilmesinin de doğru olmadığı-
TBK. mad. 19 uyarınca muvazaalı muvazaalı işlemin iptaline karar verilebilmesi için sadece bedel farkının yeterli olmadığı- İşlemin iki tarafınında fikir birliği içinde olması gerektiği- Davalı borçlu ve üçüncü kişilerin birbirlerini tanıdıkları veya yakınlıklarının olduğu iddia ve ispat edilemediğinden, mahkemece, üçüncü kişilerin kötüniyeti ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun (EPDK) 875 sayılı kararı ile 01.09.2006 ile 31.12.2010 tarihleri arasındaki geçiş döneminde perakende satış hizmet (PSH) tarifesinin kWh bazında belirlenmesine ilişkin 20 Dağıtım Şirketi İçin Gelir Gereksinimi Hesaplaması ve Tarife Metodolojisinin, Geçiş Dönemi Tarife Uygulamaları başlıklı II. Bölümünün (B) bendinin Danıştay tarafından iptal edilmiş olması nedeniyle, anılan dönemde davacı şirket tarafından davalı şirkete elektrik tüketim bedelleri ile birlikte ödenen PSH bedellerinin istirdadı istemine ilişkindir...
İtirazın iptali davası-
Boşanmada eşlerin eşit kusurlu olması durumunda,eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği-
Davaya konu Suyakanmış H. Binti A. Vakfı'na ait 917 tarihli vakfiyede, tevliyetin kız erkek ayrımı yapılmadan batın şartı (yani ön batında vakıf evladı varken sonraki batında bulunan evladın hak sahibi olamaması kuralı) ile evlada bırakıldığı, dosyada bulunan nüfus kayıtlarından son mütevelli Ruhi C. ile davacının amcası C. ve halası Ü.'nün sağ oldukları, son mütevellinin tek başına oğlu adına tevliyetten feragat etmesinin yeterli olmadığı anlaşıldığından, davacının tevliyetin tespitine ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün doğru olmadığı-
Davacı kocanın davası kabul edildiği halde lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri taktir edilmesi gerekirken, usulüne uygun açılmış bir dava ya da karşılık davası bulunmayan davalı kadın yararına vekalet ücreti verilmesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
9. HD. 24.01.2011 T. E: 2009/45359, K: 124-
TBK.'nun 19. maddesine (muvazaa nedenine) dayalı tasarrufun iptali davalarında borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş ve davacının alacağının 'gerçek bir alacak' olması gerektiği- Davanın TBK.'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı olduğu iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu- TBK.'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amacın, borçlunun yaptığı tasarrufi işlemelerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamak olduğu-
Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi halinde, 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, davacı yüklenicinin İcra ve iflas Kanunu'nun 33/a-2 maddesinde gösterilen tespit davası ya da genel hükümlere göre eda davası açma konusunda seçimlik hakkı bulunduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.