Kişisel ilişki düzenlemesi yapılırken; bayram günleri ve Temmuz ayında kurulan kişisel ilişkinin, çocukların bir arada olamayacağı şeklinde düzenlenmesinin ve çocukların da birbirlerini görebilecekleri şekilde bir düzenleme yapılmasına dikkat edilmemesinin isabetsiz olduğu-
Trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı tazminat istemi-
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK'dan doğan hukuk davaların ticari dava sayılacağı, bu durumda davanın konusunu oluşturan zarar sigortaları TTK 1453 ve devamı maddelerinde mal sigortaları başlığı altında düzenlendiğinden, davanın tüketici mahkemesi veya ticaret mahkemesinde görülmesinin ya da sigorta şirketinin davacı veya davalı olmasının arabuluculuk yönünden dava şartı niteliğine bir etkisi bulunmadığı-
Alacaklı bankanın, 3. kişinin icra müdürlüğüne istihkak iddiasında bulunmadan, doğrudan doğruya istihkak davası açmadan önce, dava konusu araç üzerindeki haczi kaldırmış olması halinde, “davanın açılmasına sebebiyet vermemiş alacaklının yargılama, olan” giderlerinden sorumlu tutulamayacağı-
Davacının, davalı hakkında giriştiği icra takibine ilişkin ödeme emri davalıya tebliğ edilmeden davalı ödemede bulunmuştur. Bu durumda davalı borçlunun anılan ödeme için takip masrafları yönünden sorumluluğunun tayin ve tespiti gerekirken, bu husus gözetilmeden karar oluşturulmasının bozmayı gerektireceği-
Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 31/b maddesi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkindir...
Taraflar arasındaki alacak davası-
"Serbest Muhasebeci", "serbest muhasebeci mali müşavir","yeminli mali müşavir" mesleğini icra eden kişiler ancak, her birisi kendi içerisinde adi ortaklık veya şirket kurarak çalışmalarını birleştirebilecekleri gibi bu üç meslek mensubunun, diğer meslek mensubu ile veya bu mesleğe mensup olmayan kişilerle ortaklık ve şirket kurmaları yasaklandığından davacının murisi ile davalı arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin geçersiz olduğu gözönüne alınarak, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası-
Davacıların, TMK' nun 506. maddesi kapsamında saklı pay sahibi olarak sayılan kişilerden olmayıp mirasbırakanın çocuksuz ölümü sebebiyle kanuni mirasçı durumunda oldukları, mirasbırakanın mal kaçırma iradesi bulunsa idi davacıların hukuki konumları gözetilerek temlikin satış yoluyla değil, bağış şeklinde gerçekleştirilmesinin gerekeceği, böylesi bir durumda da, davacıların tenkis davası açma haklarının bulunmayacağında kuşku olmadığı, her ne kadar, bedeller arasında fark var ise de, bu hususun başlı başına muvazaa olgusunun varlığını göstermeyeceği, kaldı ki, tüm dosya kapsamından 25 yıl süreyle birlikte yaşadığı davalının murisine minnet duygularıyla yapılmış bir temlik olduğu, öyle ise, bu taşınmaz hakkındaki davanın da reddine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.