«Kısa karar»la, «gerekçeli karar» arasında çelişki bulunması halinde -10.4.1992 T. ve 7/4 sayılı İçt. Bir. K. gereğince- çelişkinin giderilmesi için, eski kararla bağlı olmaksızın yeniden karar verilmesi için, icra mahkemesi kararının bozulması gerekeceği–
Kanun sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklının borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebileceği düzenlemesinin mevcut olduğu alacağı temlik alan üçüncü kişinin alacakla ilgili olarak temlik edenin bütün haklarına sahip olduğu-
Davanın, tasarrufun iptali talebine ilişkin olup, davanın niteliğine göre borç miktarının ya da iptali talep edilen tasarrufa konu malın değerinden hangisi az ise ona göre harç alınması gerekeceği-
Nafaka ve nafakanın artırılması davalarının kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olduğu ve davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade edeceği-
Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin üçüncü fıkrasın , 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı yoktur. Çünkü aynı sonucu tapu müdürlüğüne yapacağı başvuruyla elde etmesi imkan dahilindedir
Mahkemece, 5841 s. Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hüküm, verildiği tarih itibariyle doğru olduğu düşünülse de, 10.03.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesince bir hükmün iptalinin, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyeceği ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceğinden, dava halen derdest olduğuna göre iptal hükmü uyarınca davanın değerlendirilmesi için hükmün bozulması gerekeceği-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle tazminat istemi-
Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş tarafın gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlü olması gerekeceği-
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
Aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı bulunduğu- Mahkemece, öncelikle davacı tarafa aciz belgesi sunması konusunda süre verilmesi, sunulmadığı takdirde, adı geçen borçlunun belirtilen taşınmazları ve malvarlığı üzerinde gerektiğinde keşifte yapılarak yapılacak kıymet takdirlerine göre taşınmazların değerleri belirlenerek borçlunun aciz halinin var olup olmadığı net olarak ortaya konulduktan sonra, varlığı halinde dava şartının gerçekleştiği düşünülerek işin esasına girilmek suretiyle tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi, aksi durumda ön koşul yokluğu değerlendirilerek karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.