Satış esnasında sunulan katalog, proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemi-
Davalı 3. kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu anlaşıldığından, dava konusu tasarrufun 6183 s. AATUHK. mad. 30 uyarınca iptale tabi olduğu- Davalı 3. kişi, dava konusu taşınmazı elinden çıkardığı tarihteki değeri konusunda bilirkişilerden ek rapor alınarak, belirlenecek bu değerin tazminat olarak ve faizsiz davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, taşınmazın sonraki tarihli değerinin hükme esas alınması, tazminata faiz uygulanması ve hakkındaki takip devam eden borçlunun da bu tazminattan davalı 3. kişi ile müşterek müteselsilen sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu- 6183 s. K.'un uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-
Elbirliği mülkiyetinde taksim olmadığı takdirde bir mirasçının zilyetliği diğer mirasçılar adına sürdürülmüş sayılacağından mirasçılar arasında kazanmayı sağlayan zilyetlik işleyemeyip olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ile hak iktisap etmenin mümkün olmadığı-
İşe başlatmama tazminatının talepten az veya sendikal nedenle 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca belirlenmemesi, davalı yararına avukatlık ücretinin kabulünü ve yargılama giderlerinin paylaştırılmasını gerektirmeyeceğinden davalı yararına avukatlık ücretine ve yargılama giderinden kısmi sorumlululuğa karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, noterlik işlemi yapılırken davacının isminin sehven yanlış yazıldığı, sonrasında davacının ismi olan isim ile işlemin düzeltildiği ve hatalı olarak yapılan işlem sayfasının da doğru olarak yapılan işleme eklendiği, davacı tarafın davalının sıfatında yanılgıya düşürüldüğü ve sözleşme hükümlerinde yanılgıya düşürüldüğü iddialarının ispat edilemediği, sözleşmenin yapıldığı tarihinden dava tarihine kadar geçen süre değerlendirildiğinde; BK’nın 31. maddesinde belirtilen sürede davanın açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği-
Tahsilat görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi işverence disiplin kurulu kararı ile zimmetine para geçirdiği gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e uyarınca feshedildiği, davacı hakkında feshe konu zimmet suçlaması nedeniyle kamu davası açıldığı, mahkemece, Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu "yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle beraatine" karar verildiği gerekçesiyle haklı ya da geçerli bir fesih nedeni bulunmadığı kabul edilmiş ise de, davacının yapmış olduğu iş, görev tanımı ve davacı hakkında kamu davası açılmasına neden olacak emarelerin bulunduğu dikkate alındığında, taraflar arasında güven ilişkisinin zedelendiği, iş ilişkisinin olumsuz etkilendiği, davalı işveren açısından fesih tarihi itibari ile en azından geçerli nedenlerin bulunduğunun kabulü gerekeceği, beraat kararının kesinleşip kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşılamadığından, bu haliyle geçerli olan bu feshin daha ağır olan haklı neden niteliğinde olup olmadığı açılan kamu davasının sonucunda ortaya çıkacağı ceza davasının sonucuna göre de davacı tarafından açılması muhtemel kıdem ve ihbar tazminatı davasında tartışılabileceğinin açık olduğu, fesih tarihindeki mevcut delillere göre işveren feshi geçerli nedene dayandığı-
İİK. 138 uyarınca icra müdürlüğü tarafından hesaplanan vekalet ücretine faiz yürütülemeyeceği–
İstihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında, temyiz incelemesi yapılabilmesi için, icra mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin, belirlenen bu miktarı geçmesinin şart olduğu-
İİK. mad. 165 uyarınca, iflas davalarında karar verildikten sonra davadan feragat edilmesi mümkün değil ise de, taraflarca iflas kararına esas borcun davalı tarafından karar tarihinden önce ödendiği beyan edildiğinden, bu beyanlar üzerinde durularak, ödemeye ilişkin belge ve delillerin değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Vekalet ücretinin hangi taraf yararına takdir olunacağının belirlenmesi için öncelikle uyuşmazlıkta hangi tarafın haklı olduğunun saptanması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.