Tarafların sulh anlaşması ve davacının bu sulh anlaşması sonucu davadan feragat iradesini bildirmesi, “protokol” başlıklı belgeye dayalı olup davacının, sonradan düzenlenen protokol içeriğine göre davayı açmakta haksız sayılmayacağından yargılama giderleriyle, bu arada avukatlık ücretiyle sorumlu tutulamayacağı-
İfanın gerçekleşmemesinde borçlunun kusurunun bulunup bulunmadığı, davalının, yedinde bulunmayan bir hakkı devretmesinden bahsedilip bahsedilemeyeceği, bu bağlamda sözleşmenin baştan beri geçerli olup olmadığı tartışılıp sonucuna göre tazminat miktarının belirlenmesi, bu belirleme sırasında, dava dışı kooperatifin anılan mahkeme ilamının kesinleşmesi üzerine üyeliği kalmayan davacıya, bu nedenle iade ettiği meblağın dava konusu alacağa etkisi üzerinde durulması; ayrıca davalının ıslah üzerine ileri sürdüğü zamanaşımı def'i üzerinde de durularak talebin bağlı olduğu zamanaşımı süresinin açık bir şekilde değerlendirilmesi ve uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiği-
Yetkili icra dairesinde takip yapılmasının, itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğu ve bu durumda, mahkemece İİK. mad. 50. uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın, ön sorun (HMK. 164) olarak incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerektiği- Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesinin HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırılık oluşturduğu- Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu- 
Dava, davacıya ait bağımsız bölüm üzerindeki banka ipoteğinin fekki istemine ilişkindir...
Eldeki menfi tespit davasının açıldığı tarihte, icra hukuk mahkemesinde açılan şikayet ve haciz ihbarnamelerinin iptaline ilişkin davanın devam ettiği ve haciz ihbarnamelerinin geçerli olduğu, davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının olduğu ve davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği, davacının davanın açıldığı tarihte dava açmakta haklı olduğu anlaşıldığından davacı lehine yargılama gideri ve HMK'nın 326. maddesi gereği yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmeyip davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı- Harçtan muaf olan davacı idare tarafından istinaf karar harcı yatırılmadığı halde ........ Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafından peşin yatırılan istinaf harcının istem halinde davacı tarafa iadesine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ile yüksek faiz garantisi verilerek tahsil edilen paranın iadesi istemi-
Mahkemece, hesap ekstresi getirtilip, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak hesaptaki paranın şikayet edenin alacaklı olduğu dosyalardan yatırılmış asıl alacak, diğer dosyalardan lehine yatırılan vekalet ücreti ve kendisi tarafından yatırılan ve kaynağı belli olmayan paralardan oluştuğunun tespiti halinde haczedilebileceğinin kabulü gerekeceği, bir diğer ifadeyle 3. şahıs lehine tahakkuk eden alacaklar yönünden borçluya ispat imkanı tanınarak hesaptaki paranın ne kadarının haczedilebileceğinin belirlenmesi gerekeceği-
Konkordato istemine lişkin davada, davacının ön projenin gerçekleşmesi için öngördüğü kaynakların; alacakların tahsili, faaliyet kârı ve taşınmaz satışı olarak belirlendiği, ticari alacakların tahsili ile taşınmaz satışının belirli ve gerçek birer kaynak oldukları belirgin olmakla birlikte geçici mühlet içerisinde gerçekleşen aylık faaliyet kârı miktarı, arz talep dengesi, ön projede öngörülen kur, maliyet ve diğer ekonomik değerlerin kesinlik içermeyip değişkenlik göstermesi dikkate alındığında faaliyet kârının gerçekleşme ihtimali bulunmadığına dair mahkeme gerekçesinde yapılan değerlendirmelerin yerinde olduğu, projenin uygulanma ihtimalinin bulunmadığı, geçici komiser raporundaki konkordato projesinin gerçekleşme ihtimalinin bulunduğu yönündeki değerlendirmenin dosya kapsamı ile uyumsuz olduğu kanaatine varılmakla ve İİK.'nun 292. maddesinde sayılı şartların gerçekleştiği anlaşıldığından davacının istinaf istemlerinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.