Mahkemece borcun ödenmesi nedeniyle davacının hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmadığı- Dosya kapsamından takibe konu edilen alacağın yargılama sırasında tahsil edildiği anlaşılmakta olup, dava açıldığı tarihte borç bulunduğuna göre dava tarihi itibariyla hukuki yararın bulunduğu-
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edilen anonim şirketin ihyası istemi-
Davalının borçlu şirket ile aynı işkolunda faaliyette bulunan Ltd.Şti ortağı olduğu, anılan şirket yöneticisinin borçlulardan birinin kız kardeşinin eşi olup, üçüncü kişinin ...nin yeğeni olduğu ve borçlu şirket ile aynı adreste faaliyette bulunduğu anlaşıldığından, İİK. mad. 280 gereğince borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi gereken şahıslardan olduğu- İki ayrı iptal davası sonucunda mahkemelerce aynı şekilde hüküm kurulduğundan anılan dosyalardan verilen kararların infazı halinde bu dosya ile tahsilde tekerrür olmamak üzere tasarrufun iptaline karar verilmesi gerektiği, gerekçede bu husus belirtilmiş olmasına rağmen hükümde bu yönde açıklık bulunmamasının infazda kuşku yaratacağı, bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediği, hükmün düzeltilerek onanmasına gerektiği-
Yazılı tahliye taahhüdüne dayalı kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada; davanın alacak içermediğinden niteliği itibariyle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesinin doğru olmadığı-
Alacak davası-
Dava dilekçesinde miktar olarak belirtilmeyen ve harcı da yatırılmamış olan icra inkâr tazminatı isteminin reddedilmesi halinde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği–
Borcun tasfiyesi için imzalanan protokol davadan sonra yapıldığından, “davanın konusuz kaldığı” gerekçesi ile bir karar verilmesi ve dava tarihi itibariyle haklılık durumu gözetilerek, yargılama ve vekâlet ücretine hükmetmek gerekeceği-
Yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, yüklenici aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli ise de arsa sahipleri aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Davanın hak düşürücü süreden reddine dair ilk kararın Özel Dairece yargılama giderlerine hasren bozulması ve mahkemece anılan bozma kararına uyulması nedeniyle davalı yararına usulî kazanılmış hak oluşup oluşmadığı, burada varılacak sonuca göre 25.02.2009 tarihli ve 5841 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesiyle 21.06.1987 tarihli 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen cümlenin ve 3. maddesiyle 3402 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 10. maddenin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline dair Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarihli ve 2009/31 E., 2011/77 K. sayılı kararının eldeki davaya uygulanıp uygulanamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.