Mahkemece, satışa konu aracın ticari plakasının belediyede bulunan hususi sicil marifetiyle haczinin mümkün olduğu, söz konusu ticari plakanın tek başına da değerinin olduğu ve haczedilip satılabileceği, şikâyet olunanların ticari plaka üzerinde usulüne uygun konulmuş haczinin bulunmadığı gerekçesiyle, şikâyetin kabulüne karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Mahkeme kararıyla inşaat sözleşmesinin feshine hükmedildiği, çek tarihi ve sözleşme tarihlerinin aynı olduğu, sözleşmenin feshi nedeniyle yapılan ödemelerin iadesinin gerekeceği, ödeme hesabına yapılmış olsa dahi çek lehtarı olmaması nedeniyle davacıya borçlu sıfatı yüklenemediği gerekçesiyle, davacı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında düzenlenen sigorta acenteliği sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı, ödenmeyen kampanya komisyonu ve portföy tazminatı ile manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin davada, davacı acentenin, davalı adına ne tür poliçeler düzenlediği, bu poliçelerin süreleri, davalının acentenin portföyünden ne gibi önemli menfaatler elde edeceği ve hakkaniyet ilkesi gereği portföy tazminatı verilmesinin gerekip gerekmediği belirlenerek portföy tazminatı hakkında karar verileceği-
Anayasa mahkemesinin iptal kararının geriye yürümeyeceği- 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde karara bağlanan tapu iptali, sicilden terkin isteğine ilişkin davada hak düşürücü sürenin değerlendirilmiş olması isabliyse de, iptal, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyeceğinden ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceğinden, davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra isabetsiz olduğu-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi, davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesine neden olunması hakkın kötüye kullanılması olup, hukuk düzeni tarafından korunamayacağı-
Davalının borçlunun kardeşi olması, takibin başlamasına müteakip borçlu tarafından tüm sürelerden feragat edilerek, kesinleştirilmesi, maaş haczinden başka işlem yapılmamış olması olguları karşısında davalıların haksız oldukları sabit olduğundan, yargılama sırasında borcun ödendiğinden konusuz kalan davada yargılama giderinin davalılar aleyhine hükmedilmesi gerekeceği-
HMK 341. maddede istinaf yoluna başvurulabilen kararlar olarak açıkça ve sınırlı olarak yazılı olan "nihai karar " lardan, "ihtiyati tedbir , ihtiyati haciz taleplerinin reddi", "bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlardan/ara kararlar"dan veya "İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlar" dan olmadığı anlaşıldığından istinaf kanun yoluna tabi olmadığı-
Arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu-
Takip dayanağı ilâmın içeriğine aykırı talep ve işlemlere yönelik şikâyetlerin (ilama aykırılık iddialarının) süreye bağlı olmadığı–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.