Sanık hakkında müştekinin yaşlılığından ve yalnızlığından istifade ederek aldığı vekaletnameler ile paralarını kullanma eyleminin basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, müştekiye bir takım yalanlar ile senet imzalattığı, bu senedi de imzaya koyarak haciz işlemi yaptığı yaptığı gerekçesi ile dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verildiği- Davalı alacaklı hakkında takibe konu bono nedeni ile dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verilmiş bulunmasına göre HMK'nın 209.maddesi gereğince tedbir talebinin teminatsız olarak kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacı yararına kurulan intifa hakkı nedeniyle taşınmazdan tam yararlanma hakkı bulunmakta olup, taşınmaz maliki davalının kilit değiştirmek suretiyle TMK. mad.794 'e aykırı olarak davacının taşınmazdan faydalanma hakkına engel olduğu anlaşıldığından davacının elatmanın önlenmesi isteminin kabulü gerektiği- İntifa hakkı sahibi davacı, davalının ihtarname tebliğine rağmen taşınmazı iade etmemekle kötüniyetli olduğundan ve taşınmazda tasarrufu olduğundan ecrimisil isteminin hüküm altına alınması gerektiği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat istekleri-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadına-
Mahkemece, bozma ilâmına uyulmasına rağmen hacizli araçlar yönünden mahallinde yapılan keşfin yalnızca fotoğrafçı bilirkişi refakati ile gerçekleştirildiği, bozma ilamında belirtildiği şekilde şikayet konusu yapılan araçların tamamı yönünden, fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadıkları, nitelikleri gereği hacizlerinin mümkün olup olmadığı yönünden konusunda uzman bilirkişilere inceleme yaptırılarak rapor aldırılmadan, yalnızca mahkeme gözlemine dayalı olarak bir kısım araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görüldüğünden; mahkemece, bozma ilamı gereğince, hurda araçların haczinin mümkün olduğu da dikkate alınarak uzman bilirkişilerin katılımıyla yeniden keşif yapılarak anılan hususlarda, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu aldırıldıktan sonra karar verilmesi gerekeceği- Şikayetçi borçlunun kendisini vekille temsil ettirdiği ve şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği halde, HMK.nun 326. maddesi gereğince mahkemece, şikayetçi yararına A.A.Ü.T'ne göre vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığı-
Davalı iş yerinde çalışması nedeniyle davacı tarafa yapılmış ve itiraza uğramayan ücret ödemelerini gözeterek hesap yaptırmak, kararın davacı tarafça temyiz edilmemiş olması nedeniyle davalı taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hakları gözeterek; özellikle bu hesap raporunda belirlenen ücret katsayısını aşmamak ve işlemiş devre sonu olarak esas alınan 31.12.2019 tarihinden sonra yürürlüğe giren asgari ücret değişikliklerini rapora yansıtmadan hesap yapılmasına dikkat etmek, sonuca göre tespit edilecek maddi tazminat alacağını dikkate alarak karar verilmesi gerektiği-
Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin açılan davada, davacının 6502 sayılı Kanunda belirtilen Tüketici tanımına girdiği anlaşıldığından; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği-
Tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa kararın daha sonra yazılan gerekçeli karara uygun olması gerekeceği, kısa kararla çelişkili olarak gerekçeli karar yazılmasının hatalı olduğu-
Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketleri tarafından ZMMS Poliçesi ile teminat altına alınan araçların karıştığı 03.09.2017 tarihli trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı sürekli iş göremezlik tazminatı ile rapor ücreti talebine ilişkindir...
Davalılar, dava konusu taşınmazların ihalesinin iptal edilmesinde bir kusurlarının bulunmadığını, davacı kuruma ödedikleri bedelin kendilerine iade edildikten sonra tapu kayıtlarının iptal ve tesciline karar verilebileceğini savunduklarından bu beyanın davaya karşı çıkmak olarak yorumlanamayacağı hal böyle olunca; mahkemece, harç ve yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulmaması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.