İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davalarında 1 yıllık hak düşürücü sürenin itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlaması gerekeceği-
Gabin davasında öncelikle edimler arasındaki aşırı oransızlığın üzerinde durulması, objektif unsur ispatlandığı takdirde zarar gördüğünü iddia edenin kişiliği, yaşı, sağlık durumu, toplumdaki yeri, ekonomik gücü psikolojik yapısı gibi maddi, manevi yönlerin yani sübjektif unsurun derinliğine araştırılıp incelenmesi gerektiği- Ön inceleme duruşmasında dayanılan hukuki sebebin belirtilmediği, bu hususun davacıdan sorularak tespit edilmediği davada; taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığın hile ve gabin hukuksal nedenine dayalı olduğu kabul edilerek, bu yönlerden araştırma ve inceleme yapılması, toplanan ve toplanacak delillerin bir arada değerlendirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Dava, davacı şirketin yapımını üstlendiği inşaatta meydana gelen iş kazası sonucunda, davacı taşeronu şirket çalışanın vefatı sebebiyle işçinin yakınlarına mahkeme kararı ile ödenen tazminatın davalıdan rücuan tahsili talebine ilişkindir...
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara tazminatın rücuan tahsili istemi ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi-
Anlaşmalı boşanma protokolü hükümleri dikkate alınarak ve taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle boşanma ve fer'îleri ile diğer yönlerden karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemi-
Mahkemece yaptırılan kolluk araştırmasına göre; davacı borçlunun 1979 doğumlu olduğu, çalışmadığı, babası ve engelli annesi ile birlikte yaşadığının bildirildiği, alınan bilirkişi raporunda, emsal taşınmazlar esas alınarak ve borçlunun sosyal-ekonomik durumu gözetilerek meskeniyet şikayetine konu ev ile haline münasip evin değerinin belirlendiği , ilk derece mahkemesinin, dosyanın karara bağlanmasına yeterli bilirkişi raporuna göre karar vermesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca satış bedelinden arta kalan miktarın hak sahiplerine ödeneceğinden ilk derece mahkeme hükmünde yer alan "artan kısmının dosya borcu kadar olan miktarının alacaklıya ödenmesine" ifadesinin paraların paylaştırma safhasında sonuca etkisi bulunmadığı-
Yabancı para alacağı içeren bonoya dayalı olarak yapılan takiplerde, alacaklının “Devlet Bankalarınca yabancı para ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranına göre” faiz isteyebileceği-
Kira parasının tespitine ilişkin mahkeme kararı ile belirgin hale gelen «kira farkı alacağı»na, ayrıca ihtara gerek kalınmaksızın, kira tespit kararına kesinleştiği tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği–
İcra takip dosyasına ilişkin borcun yargılama devam ederken sanık tarafından ödenmesi ve bu nedenle takip dosyasının infazen işlemden kaldırılması durumunda, davanın açılmasına sebebiyet veren sanığa düşme kararı ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücreti de yükletilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.