2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 257/1.maddesi gereğince harçlandırılan dava değeri olan miktarla sınırlı olmak üzere ve davacı tarafından alacağın %10'u oranında teminat yatırılması halinde geçici hukuki koruma niteliğinde ihtiyaten haczine, teminat alınması, kararın infazı, yetkili icra dairesinin belirlenmesi ve ihtiyati hacizle ilgili diğer işlemlerin yargılamanın devam ettiği ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,diğer talebe konu araçlar ise davalılar adına kayıtlı olmadığından araçlar yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, istihkak iddiasına ilişkin dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama giderleri ile maktu karar ve ilam harcı ve nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi gerekeceği-
Temlik işleminin, bu iki şirket arasında organik bağ bulunduğu ve 3. kişinin davalı borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesi ile iptaline karar vermek gerekeceği-
Mallar borçlu elinde haczedilirse, mülkiyet karinesi borçlunun, (dolayısıyla davalı alacaklının) yararına olacağı- Bu karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından ispat edilmesi gerektiği- Davaya konu mahcuzlar misli nitelikte olmakla birlikte davacı 3. kişinin borçlunun sadece kendisine ait pamukları işlediği iddiası, fabrikaya giriş-.çıkışları gösteren detaylı kayıtları sunması, borçlu ile 3. kişi şirket arasındaki iplik çekme fason sözleşmesinin üretilen iplikler üzerine ibare konularak ayırt edilmek suretiyle fabrikada teslim maddesi içermesi dikkate alındığında; davacı 3. kişinin karinenin aksini kanıtlayıp kanıtlayamadığının belirlenmesi amacıyla öncelikle; fatura ve sevk irsaliyelerinin tarihleri itibariyle giriş çıkış kayıtları ile karşılaştırılması, davacı 3. kişi şirketin ticari defterlerinin getirtilmesi, bundan sonra dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek, ve varsa tarafların bu konudaki banka kayıtları da incelenerek ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınarak rapor alınması, davalının sunmuş olduğu faturaların gerçek olup olmadığı, borçlunun aynı anda başka firmalara da fason üretim yapıp yapmadığı değerlendirilerek üretilen ipliklerin 3. kişi tarafından borçluya sevk edilen pamuktan imal edilerek ayırt edilerek teslim edilmiş sayılıp sayılmayacağı, fason üretim bedellerinin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi ve taraflar arasındaki organik bağın çok yönlü araştırılması gerektiği-
Gerek borçlunun savunması gerekse davalının icra ceza makemesindeki savunmasından "dava konusu satış işleminin borca mahsuben yapıldığını" belirtmesi karşısında, borca mahsuben yapılan taşınmaz devrinin mutat ödeme olmaması nedeniyle İİK. mad. 279/2 gereğince iptali gerektiği-Borçlu ile davalı arasında alacak borç ilişki bulunması, borçlu şirket temsilcisi ile davalının aynı ilçe, aynı mahalle ve aynı ciltte nüfusa kayıtlı olmaları, aynı sitede komşu olmaları nedeniyle davalının borçlu şirketin durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu-
Alacaklı tarafından borçlu şirketin ödeme emrine usule uygun olarak itiraz etmediği de iddia edildiğinden icra mahkemesince bu konuda da bir değerlendirme yapılması gerektiği (HMK. mad. 297-1/c)-
Dava konusu haciz adresi ile borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan adresinin farklı olduğu, yine haciz esnasında borçlu şirket yetkilileri hazır olmadığı gibi, borçlu şirketin haciz adresinde faaliyette bulunduğuna dair bir delil elde edilemediği anlaşıldığından, İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi üçüncü kişi yararına olup, karinenin aksinin alacaklı tarafından ispat edilmesi gerekeceği, alacaklı ispat vasıtası olarak cevap dilekçesinde üçüncü kişinin ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, davacı tarafından sunulan faturanın defterde kayıtlı olup olmadığı araştırılmaksızın, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna yetmiş gün çalışmasının bildirilmesine rağmen fiili çalışma iddiasının olmadığı ve davalılar aleyhine işbu dava konusu taleplerin istendiği dönem ile aynı dönem için açılan hizmet tespit davasında davalı Kocaman İnş. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden verilen husumetten red kararının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği de göz önünde bulundurulduğunda farklı tüzel kişilikleri bulunan, grup şirketi olan davalı şirketler arasında organik bağ (hukukî ve fiili irtibat) bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının tüm çalışma süresine ilişkin işçilik alacaklarından davalı şirketlerin birlikte sorumlu tutulmalarının gerekip gerekmediği-
Haczin 3. kişinin ticaret sicilde kayıtlı iş yeri adresinde yapıldığı, haciz sırasında borçlu şirket yetkilisi veya ortağı hazır olmadığı gibi, borçluya ait herhangi bir belge bulunmadığına göre mülkiyet karinesi davacı 3. kişi lehine olup, davanın İİK m. 96 gereğince 3. kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
Yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenememiş olacağından, borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı üçüncü kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.