Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerektiği- Buna göre, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için 'fiilen kamu hizmetinde kullanılma' koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliğinin ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenebileceği- Borçlu belediyeye ait taşınır ya da taşınmaz bir malın haczedilmezliği için, o malın fiilen kamu hizmetinde kullanılmasının gerektiğinin tartışmasız olup, bir malın fiilen kamu hizmetinde kullanıldığının kabulü için ise, o malın kamu hizmetinin yürütülebilmesi amacına uygun bulunması gerektiği-
Bozma kararına karşı hangi gerekçeyle direnildiğine, kararının hangi nedenle doğru bulunmadığına ilişkin herhangi bir gerekçeye yer verilmezken, ispat külfeti kendisine ait olan borçlu tarafa, mahcuzların hazır edilmeleri hakkında gerekli meşruhatı havi herhangi bir ihtar tebliğ edilmeksizin diğer 5 araç yönünden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadığına ilişkin bozma sebebi yönünden direnme gerekçesi oluşturulduğu uyuşmazlıkta; borçlu vekili tarafından 9 adet araç yönünden haczedilmezlik şikâyetine başvurulduğu, ancak her bir aracın ayrı ayrı haczedilmezlik şikâyetine de konu edilebileceği de gözetildiğinde, bu hâliyle anılan direnme kararının Anayasa'nın ve Kanun’un aradığı anlamda gerekçe içerdiğinden söz edilemeyeceği-
Hacze konu klimaları belediyenin bulunduğu yer iklim koşulları gözönüne alındığında kamu hizmetinin yapılması için zorunlu olan eşyalardan bulunmadığından, haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Belediye K. mad. 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmünün, yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde uygulanamayacağı-
6552 sayılı Belediye Kanunu'nun 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddede “15'inci maddenin son fıkrası hükümlerinin, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanacağı, bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü ise Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerek yürürlükten kaldırıldığı, bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece Yasa'nın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekeceği-
Haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin iddiasını ispat imkanını kendisinin kaldırdığı sonucuna varılmasının gerekeceği, borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı-
İSKİ tarafından İcra Mahkemesi'ne sunulan 02.06.2016 tarihli yazı cevabında söz konusu alacaklar, çevre ve temizlik vergisi payı olarak nitelendirilmiş ise de, şikayet üzerine haciz konulan paraların gerçek niteliği, mahkemece gerektiğinde yerinde uzman bilirkişi aracılığı ile denetlenerek belirlenmesi gerekip eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile haczin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
8. HD. 01.03.2016 T. E: 2015/6361, K: 3643-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.