Mahkemece ceza dosyaları ile bir kısım davalılar hakkında açılan kamu davasına konu eylem ve işlemler ile işbu davaya konu eylem ve işlemlerin kısmen aynı olup olmadığı araştırılıp, TBK74 kapsamında bir değerlendirme yapılmak suretiyle, ceza yargılamaları sonuçlanmamış ise her iki davaya konu eylem ve işlemlerin kısmen veya tamamen aynı olduğunun tespiti halinde ilgili ceza mahkemesi kararlarının Bu davanın sonucunu etkileme olasılığı bulunduğundan kesinleşmesi beklenmesi gerektiği-
Davacı annenin velayet görevlerini ve yükümlülüklerini savsaklaması; davacı annenin müşterek çocuklara bakma olanağının olmaması; davalı babanın ise düzenli hayatı ve gelirinin olmaması nedeniyle iyi bir örnek olmayacağı da sosyal hizmet uzmanı görüşüyle belirlenmiş olduğundan, mahkemece, yaşları küçük her üç müşterek çocuk yönünden velayetin kaldırılmasına ve haklarında koruma tedbiri uygulanmasına karar verilmesi gerekeceği-
Otuz yaşını doldurmuş olan eş diğer eşle birlikte evlat edinme­sinin mümkün olmadığını ispat etmesi halinde tek başına evlat edinebilir maddesi uyarınca tek başına evlat edinilebilmesi için gereken yasal şartlar oluşmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Eser sözleşmesi- Yüklenici alacağının ve irat kaydedilen teminat mektubu bedelinin tahsili ile birleşen davada ise davacı idarenin müspet ve menfi zararlarının tahsili istemi-
6. HD. 29.12.2022 T. E: 1153, K: 6179
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler nedeni ile sonradan düzenlenen sözleşmenin ilk sözleşmedeki prim(kardan pay alma), taraflar arasındaki hükmü ortadan kaldırıp kaldırmadığının çözümü için sözleşmelerin incelenmesi ve hukuksal sonucunun değerlendirilmesi gerektiği- İşçinin, kâr ve zararla ilgili bilgileri işverenden isteme hakkı bulunmadığı, işçinin alacağı kâr payının, safi kâr üzerinden hesaplanması gerektiği- Sözleşmeyle işçiye ücretle birlikte üretilenden, cirodan veya kardan belli bir pay verilmesi kararlaştırılmışsa, hesap dönemi sonunda bu payın, yasal hükümler veya genellikle kabul edilmiş ticari esaslar göz önünde tutularak belirleneceği- İşçi ayrıldığında proje veya iş tamamlanmamış, ancak dava tarihine göre tamamlanmış ve işveren bu işten dolayı kar etmiş ise, burada kardan pay almanın kıstelyevm esasına göre çalışılan süre ve çalışılmayan süreye oranlanarak belirlenmesi gerektiği- Hukuki nitelendirme ve yukarıda belirtilen ilkelere göre, davacının prim alacağına hak kazanabilmesi, başka bir ifade ile bu alacağın muaccel olması için primin dayanağı projelerin öncelikle tamamlanmış olması gerektiği-
Olağanüstü haller mevcutsa çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkının, diğer kişilere özellikle hısımlarına da tanınabileceği-
2. HD. 03.05.2018 T. E: 2016/17515, K: 5982-
Vekaletsiz iş görme hükümlerine dayalı olarak imalat bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, davacı vekili, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde "serbest piyasa rayiçleri" üzerinden hesaplama yapan uzman görüşü sunmuş olup, mahkemece gerekçede belirtilmemekle birlikte uzman görüşüne itibarla hüküm kurulduğu anlaşıldığından ve HMK. mad. 293 uyarınca uzman görüşü taraf delili olup mahkemece, bu delil karşı tarafa tebliğ edilmediği gibi, uzman görüşü, bilirkişi raporuyla da denetlenmediğinden, mahkemece konusunda uzman ayrı bir bilirkişi kurulu aracılığıyla mahallinde inceleme ve keşif yapılarak -uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda- davacının alacağı ile ilgili rapor alınıp uzman görüşü denetlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
"İhbar olunan hakim tarafından verilen tedbir nedeniyle alınan bononun yasal unsurları taşımadığı, mahkemenin bono lehtarı olarak gösterilmesinin mümkün olmadığı, bononun teminat olarak kabulünün ve aleyhine tedbir kararı verilen kişinin muhtemel zararlarını karşılayacak mahiyette olmadığı, bu şekilde teminat alınması hukuka aykırı ise de; hukuka aykırılığın 6100 Sayılı HMK'nun 46. maddesinde sayılan durumlardan olmadığı, yargılama faaliyetine ilişkin kasti olduğu iddia ve ispat edilemeyen hukuki bir hata olduğu- Konkordato aşamasında verilecek tedbir ve diğer geçici hukuki korumaları özel olarak düzenleyen İİK'nun 287. ve devamı maddelerinde teminat karşılığı tedbir verilmesi öngörülmediği gibi davacının uğradığını iddia ettiği zararın teminat alınıp-alınmamasından kaynaklanmadığı, tedbir kararı verilmesinden kaynaklandığının iddia edildiği, verilen tedbir kararında ise açık bir hukuka aykırılık bulunmadığı, hukuka aykırılığın teminat türü ve şekline ilişkin olduğu anlaşılmakla HMK'nun 46 uyarınca açılan tazminat davasının reddi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.