Borçlu yanca infazı talep edilen mahkeme kararı, itirazın iptali isteminin reddine ilişkin olup, anılan kararın gerekçesinde geçerli bir hapis hakkının bulunmadığından bahsedilmesi bu takip dolayısıyla borçluya rehin konusu malın iadesini talep hakkı vermeyeceği, itirazın iptali isteminin reddine ilişkin ilam kesinleşse de, borçlunun anılan ilama dayalı olarak takibe konu menkulün iadesini isteyemeyeceği, iade için borçlunun ayrıca dava açması ve bu hususta karar alması gerekeceğinden şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
6102 sayılı TTK'nun 808/1-b maddesi gereğince; çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğinin (ibraz günü de gösterilmek suretiyle) çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmesi gerekeceği- Bu düzenlemeye göre çekin ibrazı katı şekli kurallara bağlanmamış, muhatap banka tarafından ibraz tarihinin yazılmış olması gerektiğinin belirtilmiş olduğu-
İhale kesinleşmeden İİK’nun 135. maddesine göre taşınmazda oturan kişiye tahliye emri gönderilemeyeceği- İhale yapıldıktan sonra takibin iptal edilmesinin, kesinleşen ihalenin hüküm ve sonuçları üzerinde herhangi bir etkisi olmayacağı-
Arabuluculuk anlaşma belgesinin, arabuluculuk faaliyetinin usulüne uygun olarak yürütülmemesi sebebiyle geçersiz olduğu yönündeki iddiasını ispat edemediği-
İcra mahkemesince (tetkik merciince) -6183 sayılı yasa uyarınca kamu alacağından dolayı haczedilen mallar hakkında açılan istihkak davasına bakılarak, «görevsizlik kararı» yerine davanın esası hakkında karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise, daha sonra icra mahkemesince (tetkik merciince) «tavzih talebi hakkında verilen kararın temyiz üzerine, önce verilen karar Yargıtayca -«görevin, kamu düzeniyle ilgili olduğu» gerekçesiyle- bozulabilir mi?–
Senede dayalı icra takibinden sonra borçlu bulunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasında teminatsız takibin durdurulmasına karar verilip verilemeyeceği hususuna ilişkin davada, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacının daha önce aynı kaza nedeniyle, aynı taleple davalı sigorta şirketine karşı Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yaptığı, yapılan yargılamada Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı itiraz edilmeyerek kararın kesinleştiği tespit edildiğinden davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 30.01.2018 tarihinde işe iade istemiyle açılan davada, Bölge Adliye Mahkemesince 05.11.2019 tarihinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine kesin olmak üzere karar verilmesinden sonra davacı vekilinin 20.03.2020 tarihli dilekçesi ile yargılamanın iadesini talep ettiği dikkate alındığında; yargılamanın iadesi isteminin ilk derece mahkemesince mi yoksa Bölge Adliye Mahkemesince mi değerlendirilmesi gerektiği-
Yersiz ödemenin iadesi-
Davadan feragat davaya son veren taraf işlemlerinden olup maddi anlamda kesin hükmün hukuki sonucunu doğuracağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.