Çekin kaybolması nedeniyle açılan davada verilen tedbir kararı, hasımsız olarak verilmiş bulunduğundan davada taraf olmayan iyi niyetli üçüncü kişileri bağlamayacağı ve çek hakkında icra takibi yapılmasında sakınca olmadığı, bunun kötüniyet oluşturmayacağı -
Yasal süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmemiş -«ibraz şerhi»ni içermeyen- çekin, «kambiyo senedi» niteliğini kaybetmiş olacağı «âdi havale» hükmünde olacağı—
Çek miktarını karşılayacak bedelin hesapta mevcut olması ve çek karşılığının bankada bulundurulması halinde, borçludan çek tazminatı istenemeyeceği-
İcra ve İflas Kanunu'nun 257. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve muaccel olmuş bir alacağın alacaklısı, ihtiyati haciz talebinde bulunabileceğinden ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 161. maddesine göre, alacağın istenmesine engel mahiyette bulunan zamanaşımı, ileri sürülmedikçe hakim tarafından kendiliğinden göz önüne alınamayacağından, mahkemece, "ihtiyati haciz talebinin, 6102 sayılı TTK'nın 814. maddesi uyarınca alacaklı hamilin ciranta ve keşideciye karşı müracaat hakkının zamanaşımına uğradığı" gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine" ilişkin karar verilemeyeceği-
Takibe konu çekin muhatap bankaya ibraz edildiği ve çek üzerinde "çekin, mahkeme tedbir kararına istinaden işlemsiz iade edildiğine" dair şerh bulunduğu görülmüşse de, ibraz tarihi bulunmadığından, takip tarihi itibariyle çekin 10 günlük sürede de bankaya ibraz edildiğinin kanıtlanamadığı ve bu durumda, takip dayanağı belge kambiyo senedi vasfını taşımadığından (adi havale hükmünde olduğundan), icra mahkemesince bu hususun re'sen gözönüne alınarak ve öncelikle icra takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu çek örneğinde bankaya ibraz şerhi bulunmamaktadır. Süresinde bankaya ibraz edilmeyen çekler yönünden kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir, ancak aralarında temel ilişki bulunması halinde alacaklı böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacağını tanık dâhil her türlü delille kanıtlayabilir. Arada temel ilişki bulunmaması halinde ise; hamilin keşideciye karşı TTK. nun 664. maddesi uyarınca sebepsiz iktisap hükümleri çerçevesinde talepte bulunabilmesi mümkündür. Öyle bir durumda ise, keşidecinin “sebepsiz zenginleşmediğini” kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulup tartışılmadan karar oluşturulmasının bozmayı gerektireceği-
Bir çekin, ciro ve teslim yoluyla devredilebileceği; cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimsenin, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşılması halinde yetkili hamil sayılacağı-
6102 sayılı TTK'nun 808/1-b maddesi gereğince; çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğinin (ibraz günü de gösterilmek suretiyle) çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmesi gerekeceği- Bu düzenlemeye göre çekin ibrazı katı şekli kurallara bağlanmamış, muhatap banka tarafından ibraz tarihinin yazılmış olması gerektiğinin belirtilmiş olduğu-
Dosya içerisindeki çeklerin arka yüzünde ilk ciro olarak lehdar davalı şirketin cirosu bulunması gerekirken keşideci davacı şirketin kaşe ve cirosunun bulunduğu, bu cironun altında davalı şirketin kaşe ve cirosu hamil davalının cirosu ve bankanın ibraz şerhi bulunmakta olup, dava konusu çeklerde usulüne uygun bir ciro silsilesi olup olmadığının incelenmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.