Asıl dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili; birleştirilen dava ise ecrimisil istemine ilişkindir...
Davalıların dava dışı kredi müşterisinin kefilleri olup, imzaladıkları sözleşme ile gerçekleşecek nakdi kredilerden kaynaklanan borç nedeniyle kefalette bulundukları, gayrinakdi kredilerin oluşan risk nedeniyle bedelinin bankaya depo edilmesi talebi ilave teminat borcuna dayanmakta olup kredi sözleşmesine göre bu sorumluluk sadece kredi müşterisine ait olduğundan, sözleşme hükümlerinin yanlış yorumlanarak kefillerin gayrinakdi krediler nedeniyle oluşan riskten ötürü icra takibinde talep edilen ....... TL'den sorumlu tutulmalarının doğru olmadığı-
Dava konusu tutukluğunun devamına ilişkin karar ile davacının yaşam hakkının tehlikeye düşürüldüğü; koruma tedbiri ile öngörülen amaç dışında sonuçlar meydana geldiği; eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı ve yeterli gerekçe de gösterilmediği, masumiyet karinesinin göz ardı edildiği; bu durumun, yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin olan kanun hükmüne aykırı olduğu ve ağır kusur oluşturduğu; HUMK'un 573/2. maddesi uyarınca da, davalıların sorumluluklarını gerektirdiği-
İşçilik alacaklarının ödetilmesine-
17. HD. 18.12.2017 T. E: 2015/526, K: 11735-
Ticaret sicil kayıtlarına göre, 3. kişi ile haciz adresinde birlikte faaliyet gösteren davadışı şirketin yönetim kurulu üyesi ........... olup anılan şahıs ile borçlular arasında yakın akrabalık bağı olduğunun anlaşıldığı, vergi kayıtlarına göre, borçlunun faaliyetine devam etmediği, terkin edildiği de görülmekle, borçlu ile 3. kişi arasında muvazaanın varlığının kabulü gerekeceği-
Ödeme emrinin iptali istemi-
Borçlunun itirazının, borca itiraz niteliğinde olup, takip prosedürü itibariyle genel haciz yolu ile takipte İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekeceği, dolayısıyla icra mahkemesine yapılan itirazın fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmayacağı, bu nedenle mahkemece itirazın reddi yerine, yazılı gerekçe ile kabulüne ayrıca istem ödeme emrinin iptali talebi ile sınırlı olduğu halde HMK.nun 26. maddesine aykırı şekilde talep de aşılmak suretiyle takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
"3116 Sayılı Orman Kanunu'nun 5663 sayılı Kanun'la değişik 1/e maddesine göre çıkarılan "Makilik ve Orman Sahalarının Birleştiği Yerlerde Orman Sınırlarının Tesbitine Ait Yönetmelik" ile bu Yönetmelik uyarınca kurulan maki komisyonları yasal olup yaptıkları işlemler de geçerli olup orman sınırlandırması kapsamında iken söz konusu komisyonlar tarafından makilik alan olarak belirlenen taşınmazlar hakkında, özel kanunlar gereğince oluşturulan tapulara değer verilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.