"3116 Sayılı Orman Kanunu'nun 5663 sayılı Kanun'la değişik 1/e maddesine göre çıkarılan "Makilik ve Orman Sahalarının Birleştiği Yerlerde Orman Sınırlarının Tesbitine Ait Yönetmelik" ile bu Yönetmelik uyarınca kurulan maki komisyonları yasal olup yaptıkları işlemler de geçerli olup orman sınırlandırması kapsamında iken söz konusu komisyonlar tarafından makilik alan olarak belirlenen taşınmazlar hakkında, özel kanunlar gereğince oluşturulan tapulara değer verilmesinin gerekeceği-
Duruşma tefhim edilen «kısa karar» ile daha sonra tebliğ edilen «gerekçeli karar» arasında çelişki bulunması halinde, temyiz süresinin gerekçeli kararın tebliği ile başlayacağı–
Direnme kararları da dâhil olmak üzere, yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay Daireleri ya da Hukuk Genel Kurulu’nca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesinin mümkün olup olmadığı belirlenirken; temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o kararın tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınmasının gerekeceği-
Yabancı bayraklı gemide kaptan olarak çalışan davacı tarafından alacağın TTK'nun 1320. maddesi kapsamında; gemi alacaklısı hakkı veren alacaklardan olduğu ve alacağının aynı Kanunun 1321’inci maddesi gereğince, kanuni rehin hakkı verdiği iddiasına dayalı olarak taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; İİK'nun 67. maddesi uyarınca, davanın kısmen kabulü ile davalı tarafça yapılan itirazın kısmen kabulüne, 16.900 ABD Doları asıl alacak ve 62.08 ABD Doları faiz olmak üzere toplam 16.962,08 ABD Doları alacağın, asıl alacak bölümüne icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa uyarınca yürütülecek temerrüt faiziyle birlikte tahsil tarihindeki TCMB efektif satış kuru TL karşılığının tahsili için takibin devamına, likit alacağa yönelik haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhine %20 oranında hesaplanan 6.897,00TL icra inkar tazminatına karar verilmesinin yerinde olduğu-
Borçlunun haksız işgalci olduğuna ilişkin verilen müdahalenin men'i kararı, taşınmazın aynına ilişkin bir ihtilafı değil, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğine dayandığından ilamın infazı için kesinleşmesinin beklenmeyeceği-
İptali istenilen temlik miktarına göre, takip konusu alacak miktarı daha az olan 170.691,10 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan TL’nin 378.290,00 TL nin altında kaldığı- Temyiz dilekçesinin reddine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar kanuna uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık (temyiz) konusu değerin kesinlik sınırını geçmediği-
Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası (ZMSS) poliçesi ile teminat altına alınan, desteğin sürücüsü olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir...
Davalı şirkette foto muhabiri olarak çalışan davacının iş akdinin davalı şirket tarafından feshedildiği, davacının savunmasını 7 gün içinde vermesinin istendiği ancak süresinin dolması beklenmeden iş akdinin feshedildiği, davalı işverenlikçe düzenlenen bir fesih bildiriminin bulunmadığı, fesih bildiriminin işverence yazılı olarak yapılması ve fesih sebebinin açık ve kesin bir şekilde bildirilmesi gerekmekte olup anılan nedenle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerinde ise de dava 7036 sayılı Kanun'un yürürlük maddesindeki açık düzenleme gereği 01/01/2018 tarihinden önce açılmışsa boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı açısından hükümde miktar yazılmamalı sadece kaç aylık boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı yönünden tespit şeklinde yazılması gerektiği- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesi, 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 14 ve 16. fıkralarında; tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarının Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği, Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı, yine bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderlerin anlaşmaya varılamaması halinde ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı düzenlendiği halde, ilk derece mahkemesince devlet bütçesinden karşılanan zorunlu arabuluculuk ücreti ve arabuluculuk sebebiyle yapılan zorunlu giderler ile ilgili bir karar verilmemesinin yerinde olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.