Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmemiş olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
İcra takiplerin henüz kesinleşmediği, itirazın iptali ve takibin iptali davalarının derdest olduğu ve bu dosyaların tasarrufun iptali davasında bekletici mesele yapıldığı, (dava konusu gayrimenkulün tasarruf tarihindeki değerinin 180.259,00 TL olduğu) uyuşmazlıkta, dava konusu gayrimenkulün kaydına, dava değerinin %10'u üzerinden alınan teminata istinaden ihtiyati haciz konulması üzerine, davalı üçüncü kişi dava değeri olarak gösterilen 20.000,00 TL'yi mahkeme veznesine depo ederek "ihtiyati haczin kaldırılmasına" karar verilmesini talep etmişse de, davacı tarafından ıslah dilekçesi sunularak dava değeri arttırılmamış olsa da, tasarrufun iptali davalarında dava değerinin belirlenmesi için sürecin beklenmesi gerektiğinden, "ihtiyati haczin kaldırılmasının" hatalı olduğu-
İflas davasına bakan mahkeme adına, depo emrinde belirtilen borcun, mahkeme veznesi» yerine «banka»ya yatırılması halinde, iflas kararı verilemeyeceği—
Bilirkişi raporunda, "teminat mektubunun paraya çevrilmesi tarihi esas alınarak, bankanın rehin ve mahsup haklarını kullanmasını gerektirecek, doğmuş bir alacağından söz etmenin mümkün olmadığı sonucuna ulaşılması"nın hatalı olduğu- Kısa süre içerisinde teminat mektubunun paraya çevrilmiş olmasının, bu tarihten önce de güncel bir riskin varlığının kabulünü haklı kıldığı- Mahkemece, İİK'nun 99. maddesi uyarınca açtığı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta, epo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, tarafların beyanları alındıktan sonra usul ekonomisi gözetilerek işin esasına girilip dosyada mevcut bilirkişi kurulu raporları denetlenmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği-
Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- İhalenin feshi isteminin yasal hasmının alacaklı ve ihale alıcısı olduğu ancak takibin diğer borçlusuna karşı açılan davanın pasif husumet ehliyet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
"12 örnek iflâs ödeme emri" üzerine itiraz etmemiş olan borçlunun, iflâs davasının yargılaması sırasında verilen depo emri üzerine, olumsuz tesbit davası açarak, mahkeme veznesine depo ettiği meblağ üzerine ihtiyati tedbir koydurarak alacağın davacıya ödenmesini engelleyemeyeceği- İflâs ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun "menfi tesbit davası" açamayacağı (borcu ödedikten sonra "istirdat davası" açılabileceği)–
İİK. mad. 158/1 hükmü uyarınca, davalı hakkında verilen depo kararından sonraki ilk oturumda iflasa karar verilememiş ve başka bir oturum günü belirlenmişse, mahkemece o tarih itibariyle alacağın esası ve eklentileri hesaplattırılıp, tespit edilecek miktar üzerinden yeni depo emri kararı verilerek, depo emrinin tefhim ya da tebliğ edilmesi, verilecek süre içerisinde ödeme yapılmaması halinde davalının ilk oturumda iflasına karar verilmesi gerekeceği, son duruma göre depo emri çıkartılmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.