Mecra hakkı tesis edilecek taşınmazların tapulu olması gerektiğinden bilirkişi raporuna göre mecra hakkı tesisin edilen yerin Hazineye ait ve tapusuz olduğu anlaşılan su arkından geçirilmesine karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Ortaklığın giderilmesi-
İpoteğin fekki için, ipoteğin, tarafların özgür iradeleri sonucu konulmuş olması, ipotek bedelinin fer'ileri ile birlikte icra müdürlüğüne ödenmesi ve alacaklının da parayı almaktan makbul bir sebep ileri sürmeksizin kaçınmış olması gerekeceği-
Borçlunun ancak, "teminat" olarak göstereceği 'nakit', 'hisse senedi', 'tahvil', 'gayrimenkul rehni', 'muteber banka kefaleti' karşılığında, "ihtiyati haczin kaldırılmasını" isteyebileceği, ancak menkul rehninin ihtiyati haczin kaldırılması için yeterli sayılmadığı-
Davanın, dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük öneminin olduğu, iflasın açıldığı sırada müflise karşı ileri sürülebilecek alacakların iflas alacaklarını; iflasın tasfiyesi sırasında yapılan masraflarla, iflas idaresinin yükümlü olduğu ya da devraldığı mükellefiyetlerin de (genel bir ifade ile) masa borçlarını oluşturacağı, ancak masa borçlarının da iflas alacaklarından önce ödeneceğinin doktrin ve uygulamada kabul edildiği-
Deprem teminatını da içeren işyeri sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemi-
Borç, ihtirazi kayıtla ödenmiş olduğundan, menkuller üzerindeki haciz kalkmış olsa dahi, dava ödenen bedel üzerinden devam edeceğinden, yargılamaya devam edilerek, deliller toplanıp işin esasına girilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, ortada istihkak iddiasına konu menkul haczi bulunmadığından bahisle, yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
8. HD. 20.03.2019 T. E: 2018/9764, K: 2944-
Tapuda kayıtlı taşınmazların, Medeni Yasa'nın 713. maddesi hükmüne göre zilyetlik nedenine dayalı olarak tescili mümkün olmadığı gibi, davacı şirketin 1984 yılında çekişmeli yere şantiye binası ve müştemilatını yapması, keşif günü itibariyle terk edilmiş olsa da halen bu tesislerin zeminde bulunması, taşınmaza toprak çekip dolgu yapma faaliyeti imar ve ihya faaliyeti, üzerine depo, yatakhane ve yemekhane gibi binalar yapmak suretiyle kullanılması ise taşınmazın ekonomik amacına uygun zilyetlik olarak kabul edilemeyeceği; parselin dava konusu edilen bölümünün Hazine'den; satın alınması için davacı şirket yetkilisinin yaptığı başvuru, davacı şirket tarafından taşınmaz mülkiyetinin Hazine'ye ait olduğu ve taşınmazın malik sıfatıyla zilyet edilmediğinin kabulü anlamına geleceğinden davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Tazmin edilen teminat mektubu için temerrüt tazmin tarihinden başladığından, bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi ve alacağa uygulanacak temerrüt faizinin alacağın tahsili sürecinde değişen faiz oranının da uygulanmasına olanak sağlayacak şekilde hesaplama yapılması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.