Davalılar vekili, “dava konusu borcun ipoteklerle temin edildiğini ve davacı bankaca ipotekli takipler yapıldığını” ileri sürmüştür. Bu durumda mahkemece, ipotekli takip dosyaları celbedilerek asıl borçlu olan davalı şirket yönünden İİK. nun 45 maddesi hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı hususu üzerinde tartışma ve değerlendirme yapılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi için mahkemece “davanın kabulüne” dair verilen kararın bozulması gerekeceği-
4. HD. 25.04.2023 T. E: 2021/10080, K: 5536
Davacının takibe konu borcun asıl alacak ve ferileri ile birlikte tamamen ödendiğine ilişkin savunması ve alacağın temlikine ilişkin sunduğu belgenin menfi tespit davasında değerlendirilmesi gerektiği-
İpotek akdindeki "taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu" yönündeki kaydın tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gerektiği-
İtiraz edenin hem kefil, hem ipotek veren üçüncü kişi, hem de müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu, alacaklının borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden müteselsil kefili takip edebileceği gerekçesi ile ihtiyati haciz kararına vaki itirazın reddine karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının ipotek limiti ile sınırlı olarak takip yapabileceği, alacaklının teminat altına alınmayan kalan alacağı için kredi borçlusu hakkında yöntemine uygun olarak ayrı bir takip yapacağı-
İtirazın iptali istemiyle açılan asıl davada, asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısı yüklenici şirketin icra dosyalarında gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerine verdiği cevap da gözetilerek davaya konu asıl alacak miktarının likid nitelikte olup olmadığı, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 67/2 nci maddesi uyarınca icra inkâr tazminatı talebinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre asıl davada davacı-birleşen davada davalı taşeron şirket lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği- İcra inkâr tazminatına ilişkin somut ve gerekçeli herhangi bir temyiz sebebi ileri sürmediği gözetildiğinde direnme kararının onanması gerektiği-
Eldeki dava bedele dönüşmekle birlikte dava konusu takip dosyası kesinleşmediğinden, borçlu aleyhine açılan itirazın iptali davası derdest olduğundan ve İİK'nun  281/2  maddesi kapsamında dava şartları  yönünden yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmediğinden davalı 3. kişinin malvarlığı üzerine konulması istenen ihtiyati haciz talebinin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.