Dava konusu senedin hem rakamla hem de yazıyla olan kısımlarında miktarının ''yirmi milyon'' olduğu, senedin tanzim tarihinde ''TL'' para birimi geçerli olduğundan, senedin ''TL'' üzerinden düzenlenmiş olduğu, 01.01.2005 tarihinde ''YTL'' para birimi uygulamasına geçilmiş ve para biriminden altı sıfır atıldığından dolayı takip tarihi itibarıyla senetteki miktardan altı sıfır atılması gerektiği için senedin takip tarihi itibarıyla miktarının 'YTL'' ye eşdeğer ''20'' TL olarak kabulü gerektiği ve bu durumda mahkemece dava konusu senedin belirtilen bu miktara (20 TL) vade tarihinden itibaren hesaplanacak faizi de gözetilerek belirlenecek miktar üzerinden davanın reddine, bakiye kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Aile hekimi olarak çalışan ve 657 sayılı yasa hükümlerine tabi olan davalının, denetim görevi sırasında ve görevinden dolayı davacıyı zarara uğrattığı ileri sürüldüğüne göre, Anayasa'nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceğine, kamu görevlisi hakkında adli yargı yerinde dava açılamayacağına göre; kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı banka tarafından davalı kooperatife kullandırılan krediye ilişkin borcun teminatı olarak tesis edilen ipoteğin yeniden tapu siciline işlenmesi talebine-
İcra mahkemesince (tetkik merciince) verilen «itirazın geçici olarak kaldırılması» kararından sonra 7 gün içinde -teminat yatırılarak- açılan borçtan kurtulma davasının, icra takibini kendiliğinden durduracağı–
Rehin alacaklısı tarafından, borçlunun iflastan sonra iflas masasına karşı rehnin paraya çevrilme yoluyla icra takibinde bulunabileceği-
İpotek aktinin niteliği (üst sınır ipoteği) gözönüne alındığında limitin aşıldığı yönündeki şikayetlerin süreye tabi olmadığı-
İİK.'nun 45. maddenin müteselsil kefilleri kapsamadığı-
Somut olayda takip konusu alacağa ilişkin 10.11.2015 tarihli satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı için geçerli kabul edilemeyeceği- Bu durumda adi şekilde yapılmış ve geçersiz olan 10.11.2015 tarihli taşınmaz satım sözleşmesine bağlı olarak kararlaştırılan cezai şarta ait hükümler de geçersiz olduğundan cezai şarta ilişkin takip konusu alacağın da gerçek bir alacak olduğundan bahsedilemeyeceği- Bu durumda eldeki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı bankanın nakdi kredi alacağının tahsiline ilişkin olarak usulüne uygun olarak başlattığı ipotekli takipte, gayrinakdi kredi bedellerinin depo edilmesinin de istenebileceği- Borçlu kendisine gönderilen hesap kat ihtarnamesine süresi içinde itiraz etmek ve borcu olmadığını bildirmekle icra hukuk mahkemesine şikayette bulunma hakkını kazanmış olduğundan, borçlunun şikayeti üzerine mahkemece icra dosyasında bulunan ipotek akit tabloları, hesap kat ihtarnamesi, hesap özeti, kredi sözleşmeleri, borçlunun hesap kat ihtarnamesine itirazı birlikte değerlendirilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti ile İİK 68/b kapsamında alacağın ispatlanıp ispatlanmadığının değerlendirilmesi gerekirken taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınmadan yapılan eksik bilirkişi incelemesi ile sonuca gidilmesi ve gayrinakdi krediler için istenen depo talebinin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.