Menfi tespit davalarında İİK'nun 72. maddesi uyarınca değerlendirme yapmak gerekiyor ise de, somut olay bakımından aralarında davalıların da bulunduğu sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkeme kararının kesinleştiği gözetildiğinde; davalı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı-
Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturduğundan, Sağlık Bakanlığına bağlı Hastanede doktor olan davalının, davacının özürlü çocuklarının özür oranları ile ilgili düzenlediği raporun hatalı olduğu ileri sürülerek açılan tazminat davasının idare aleyhine açılması gerektiği-
Takip konusu kredi alacağının/alacaklarının (her bir alacak kalemi bakımından) davalının imzasının olduğu sözleşmeden/sözleşmelerden doğup doğmadığı, başka bir deyişle takip konusu alacağın/alacakların kaynağının davalının imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmeleri uyarınca kullandırılan krediler olup olmadığı açıkça tespit ettirilip davalının imzasının olduğu sözleşmelerden doğan bir alacağın olması halinde alacak hesabı yaptırılarak sözleşme hükümleri, tüm deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği- Bankanın yalnızca nakdi alacaklarını varlık yönetim şirketine devrettiği, gayri nakdi alacakların devre konu edilmediği, bankanın hala takibe konu ettiği gayri nakdi alacaklar üzerinde hak sahibi olup davacı sıfatının devam ettiği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği- Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
Genel kredi ve teminat sözleşmeleri nedeniyle davalı banka tarafından yapılan kesintilerin iadesi istemi-
4077 Sayılı Kanunun 10/B maddesi uyarınca konut kredisine ilişkin kefaletin adi kefalet niteliğinde olduğu, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması gerektiği, kredinin teminatının hileli işlemlerle ortadan kaldırılmış olmasının tek başına alacağı muaccel hale getirmeyeceği, tüketici kredisinin kalan taksitlerinin 4077 Sayılı Kanunun 10/B hükmü uyarınca muaccel hale gelmesine ilişkin koşullarının somut olay bakımından gerçekleşip gerçekleşmediğinin anlaşılamadığı belirtilerek ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İpoteğin para çevrilmesi yolu ile takibin, ipotek veren üçüncü kişi ve asıl borçlu hakkında yapılabileceği, taşınmazı takipten önce satan hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağı-
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, teminat şartları yerine getirilmeden ipotek senedine istinaden kötü niyetli olarak takibe başlandığı, davalının itirazının haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine, alacağın %20'si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Davaya konu bononun kanunen emre yazılı olduğu anlaşılarak ve ciro ile devre konu olması nedeniyle davacının ödeme niteliğindeki şahsi defisini temlik cirosu ile seneti alana ileri sürmesinin mümkün olmadığından itiraz davasının reddine karar verileceği-
İmzaya itiraz dışında kalan diğer bütün itirazlar borca itiraz olarak değerlendirileceği, tahrifat iddiasının ''senet metninden anlaşılan'' nitelikte bir itiraz olduğu ve yargılama sırasında ileri sürülmesinin mümkün olduğu- Tahrifat iddiası özel ve teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.