Haczin kaldırılmasına ilişkin icra mahkemesi kararlarının kesinleşmeden infaz edileceği- Daha önce haciz kabil olmayan bir malın, daha sonra durum ve şartların değişmiş olması hâlinde haczi kabil hâle gelebileceği- Alacaklı vekili "borçlu belediyeye ait haciz talep ettiği araçların belediye meclis kararı ile fiilen kamu hizmetinde kullanılma durumunun ortadan kalktığını" ileri sürdüğünden, mahkemece bu husus değerlendirilerek, icra müdürlüğünün haciz talebinin reddine ilişkin kararının yerinde olup olmadığının incelenmesi gerektiği-
Mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi 'haciz' olarak değerlendirmiş ise de tedbir talebi, ihtiyati haciz niteliğinde olup, İİK'nun 281 maddesine göre 'ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz' kararı verilmesinin yerinde olduğu- İhtiyati haciz kararlarının, esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin karar olduğu; diğer bir anlatımla ihtiyati haczin 'devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulması' olduğu-
Tasarrufun iptali davaları ile hedeflenen hukuksal sonuç para alacağına kavuşmak olduğu; tasarrufa konu taşınmazın aynına ilişkin bir çekişme bulunmadığı; dolayısıyla davalı üçüncü kişi adına kayıtlı taşınmazın uyuşmazlığın konusu olmadığı; HMK'nın 389 ve izleyen maddelerine göre uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı değerleri üzerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olmadığından, mahkemece ihtiyati tedbir isteminin kabul edilmediği- Para alacağına ilişkin davalarda başvurulacak geçici hukuki koruma tedbirinin öncelikle ihtiyati haciz olduğu; ancak ne var ki, davalılar tensip kararını istinafa taşımadığından tasarrufa konu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması işlemine dair mahkemece yapılan bu hatanın eleştirilmekle yetinildiği-
Teminatın yatırıldığı ihtiyati hacizle ilgili ticaret mahkemesi dosyası ve dayanak ilamdaki tazminat ve yargılama gideri alacaklarına konu, icra dosyası getirtilerek tarafların ve dayanak bononun aynı olup olmadığının belirlenmesi, aynı olduğunun belirlenmesi halinde, nakit olarak dosyaya yatırılan teminatın tarafları arasında aynı alacaktan kaynaklanması nedeniyle haksız takipten dolayı hükmedilen alacaklar için haczinin mümkün olduğu gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için kiralananın fiilen boşaltılması yeterli olmayıp anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerektiği-
Sözleşmeye dayalı olarak bakiye alacağın tahsili istemi-
Karayolları Trafik Kanunu kapsamına giren hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, kazanın meydana geldiği yerde açılabileceği gibi, sigortacının ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği-
İcranın tehiri için taşınmaz teminat olarak gösterilebilir ise de (İİK 36), taşınmazın (taşınmazların) satışı halinde, satış bedelinin, dosya borcunu ferileri ile birlikte karşılayıp karşılamayacağı belli olmadığından, teminat olarak taşınmazın (taşınmazların) gösterilmesi halinde, bu teminatın hacizlerin kaldırılmasını sağlamayacağı-
Vergi alacağına iflâstan sonra yasal faiz yürümeye devam ederse de iflâstan sonraki faiz alacağının masaya kaydının istenemeyeceği, bu alacağın masaya para kalması halinde ödeneceği–
Bilindiği üzere usul kuralları (görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hata) kamu düzeni ile doğrudan bağlantılı olup, taraflar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.