İcra dairesi görevlilerinin hatalı işlemi sonucunda fazla ödemede bulunmuş olan davacının bu fazla ödemeyi diğer takip borçlularından tahsil etme imkanına sahip olduğu durumlarda, Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasının -henüz zarar oluşmadığından- reddine karar verilmesi gerekeceği-
4. HD. 15.06.2023 T. E: 2022/1720, K: 7997
Borçlular yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
İİK'nin 281/2. maddesi ile 257 vd. maddeleri uyarınca verilen ihtiyati haciz kararlarının konuları ve sonuçları itibariyle birbirlerinden farklı oldukları, İİK'nin 281/2. maddesine göre ihtiyati haciz kararı sadece iptali istenen tasarrufi işlem hakkında verilebileceği gibi ihtiyati haciz kararından sonra tasarrufun iptali lehine sonuçlanan davacı alacaklının yeni bir takibe girişmeksizin iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edebileceği, bu nedenle mahkemece tasarrufun iptali davalarına özgü İİK'nin 281. maddesi hükmüne göre değerlendirme yapılarak ihtiyati haciz kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Takip konusu senetlerin, taraflarca düzenlenmiş olan protokolün kapsamı dışında kaldığının anlaşılması halinde, «itirazın reddine» karar verilmesi gerekeceği—
İtirazın iptali davası-
Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği; haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
Bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masraflarını tüketiciden isteyebileceği - Bankaların kredi borçlusuna sigorta yaptırmasındaki asıl amacının, kredi borcunu teminat altına almak olduğu ve sigorta nedeni ile kredi borçlusunun belli bir prim ödeme borcu altına girdiği anlaşılmakla birlikte, sigorta kapsamına alınmasında kredi borçlusu tüketicilerin de bir menfaatinin olduğu, hal böyle olunca, sözleşme kapsamında ve 20.07.2010 tarihli ferdi kaza sigortası poliçesi karşılığı tahsil edilen 405,00 TL’lik sigorta primine ilişkin kaydın haksız şart niteliğinde olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı, ayrıca bilirkişi raporunda 1.650,00 TL kredi tahsis ücreti, 405 TL hayat sigortası ücreti, 1,449,89 TL yapılandırma ücreti alındığı tespit etmesine rağmen haksız alınan tutarı 3.504,85 TL belirlemesi gerekirken davacının talebi gibi belirlemesinin isabetli olmadığı, davacıdan poliçe karşılığı tahsil edilen 405,00 TL’lik sigorta primine yönelik talebin haksız şart teşkil etmediği gözetilerek 3.099,85 TL'nin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.