Teminat artış zeyilnamesi yapılmadığından dolayı, davalı işletene ait aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanan 3. kişiye davacı Güvence Hesabı tarafından ödenen tazminatın, rücuen tahsili istemi-
İhraç kaydı ile gümrük resminden muaf tutulmak suretiyle yurda sokulan ancak ihraç edilmeyen mallarla ilgili gümrük resmi için açılan davada b.k. 60.maddedeki zamanaşımının dikkate alınmasının gerekeceği-
Miktar belirtilmeden, harçlandırılmadan ve ayrıca infaz kabiliyeti olmayan tahsil hükmü kurulmasının 6100 sayılı HMK hükümlerine aykırı olduğu, mahkemece yapılacak işin, davacıya miktar açıklattırılıp, harcı tamamlandıktan sonra belirlenecek miktar ve taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak hüküm kurulması ve 6100 sayılı HMK’nın 119 ve devamı maddelerine göre işlem yapılması olduğu-
Alkollü olarak araç kullanırken kazaya sebebiyet verildiğinde zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt alkolünün etkisi altında kaza yapmış olmasının gerekeceği sürücünün alkollü olmasının tek başına zararın teminat dışı kalmasını gerektirmediği üstelik böyle bir durumda zararın teminat dışı kalmasının ispat yükünün sigortacıya düştüğü-
Araç sürücüsünün tam kusuru ile sebebiyet verdiği zararı güvence yönetmeliği ve mevzuat gereği ödemek durumunda kalan davacının yine yönetmelik gereği ödediği tazminatı, araç sürücüsünün mirasçısı olan davalılara rücu edilebileceği-
Mahkemenin ara kararında “...icra dosyasında takip dosya hesabının çıkartılarak, çıkan toplam ve % 50' si tutarındaki nakit veya ulusal bir banka tarafından düzenlenmiş süresiz ve kesin teminat mektubunun mahkememize sunulması halinde tekne üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılarak yargılamaya sonuçlanıncaya kadar teminat üzerinden devamına...” denildiği anlaşıldığından, tekne üzerindeki ihtiyati haczin, sunulacak teminat mektubu üzerinden devamına karar verilmiş olduğundan, ihtiyati haciz kararının kaldırıldığından bahsedilemeyeceği-
6183 sayılı Kanunun 29. maddesi (ve İİK'nun 279/II. maddesi) uyarınca "para veya mutad ödeme vasıtalarından ayrı bir şekilde yapılan ödeme"lerin iptale tabi olduğu–
İcra ve İflas Kanunu'nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amacın, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu- Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerektiği- Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği-
Altın paranın, ilâmsız takip konusu yapılamayacağına ilişkin İçtihadı Birleştirme Kararı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.