Kambiyo hukuku bakımından üzeri çizilen veya iptal edilen cironun yok hükmünde olduğu, bu durumda, davalı alacaklı banka, 6102 sayılı TTK’nun 790. maddesi gereğince, dava ve takip konusu çekteki ciro silsilesine göre bu çekin yetkili hamili olmadığından, temlik eden davalı banka tarafından bu çeke dayalı takip yapılamayacağı, bu itibarla mahkemece davacının menfi tespit davasının bu gerekçeyle kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle kabulünün doğru olmadığı, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
İhtiyati haciz kapsamında, ihtiyati hacizlerin fekki ve teminat mektubunun iadesi talebi nedeniyle tahsil harcının alınmasının mümkün olmadığı- İcra takibine başlanmış ise de henüz icra takibi kesinleşmemiş olup, ihtiyati haciz icra-i hacze dönüşmediğinden, ihtiyati hacizlerin fekki ve teminat mektubunun iadesi sırasında tahsil harcı alınamayacağı-
Taşınmaz üzerinde ticari nitelikli ipotek bulunduğu görülmekte ise de, haciz tarihi itibarıyla ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği hususunun araştırılmadığı görüldüğünden; bu husunun araştırılması ve haciz tarihi itibariyle ipotek borcu ödenmiş ise meskeniyet şikayetinin esastan incelenmesi gerekeceği-
Asıl ve birleşen davanın ticari alım-satıma ve çeke dayanan menfi tespit istemine ilişkin olduğu, mahkemece davaların birbirinden bağımsız olması anlamına gelen ''davaların istiklali prensibi'' uyarınca asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılıp, hüküm kurmak gerekirken mahkemece asıl dava ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamasının, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de her dava için ayrı ayrı belirlenmemesinin doğru olmadığı-
11. HD. 25.02.2010 T. E: 2008/11547, K: 2169-
Rehinli alacaklının, rehin tutarının borcu ödemeye yetmemesi halinde kalan alacağı için borçlusu hakkında ‘iflas’ ya da ‘haciz’ yolu ile takip yapabileceği–
Bononun dip koçanı kısmından boş olan 3 cm’lik bölümünün kesilmiş ol-masının senedin niteliğine etkili olmayacağı—
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin, HMK'nın 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı, anılan hükmün icra takibine etkisi olmadığı- İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği-
"Feragat nedeniyle konkordatonun onanması isteminin reddi" halinde, borçlunun mallarına mahkemece re'sen ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerekeceği– "Davayı geri alma" üzerine İİK.nun 301. maddesini uygulama olanağı bulunmamakta ise de, konkordato hukuku yönünden davanın esastan reddi ile feragat suretiyle reddinin ayrı hukuki sonuçlar doğurduğunu kabul etmenin; iyiniyetli borçlu ile tanınan konkordato hükümlerinin amaç dışı ve alacaklılar aleyhine kullanılmasına neden olacağı-
İcra dairesine yatırdığı paranın alacaklıya ödenmesine açtığı olumsuz tesbit davasında mahkemeden aldığı ihtiyati tedbir kararı ile engel olan borçlunun, paranın alacaklıya ödenebilir hale geldiği (yani, ihtiyati tedbirin kalktığı) tarihe kadar faiz ödemek zorunda olduğu–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.