Takip dayanağı bononun ön yüzünde "teminat senedidir" ibaresi mevcut ise de, hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğu açıkça yazılmamış olup, bono üzerindeki bu ibarenin, tek başına senedin teminat senedi olduğu iddiasını ispata yeterli olmadığı-
Hasarın,kasko sigortası teminatı dışında kalabilmesi için, kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün münhasıra alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerektiği-
KTK. mad. 94 'de öngörülen 15 günlük işleten değişikliği bildirim süresi dolmadan önce davaya konu kaza meydana gelmiş olup, dava dışı kazaya karışan aracın trafik sigortacısı tarafından rizikodan sonra poliçenin iptal edildiği, sözleşmenin feshinden sonra dahi 15 gün süreyle sigortacının sorumluluğu devam ettiği ve dosyada işleten değişikliğinin bildirildiği hakkında belge, bilgi bulunmadığı ancak, ZMSS Genel Şartları C.4 maddesindeki 10 günlük süre içinde meydana gelen kaza nedeni ile dava dışı trafik sigortacısının sorumluluğunun devam edip Güvence Hesabına husumet yöneltilemeyeceği-
Başlamış olan haciz yolu ile takibin, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe dönüştürülemeyeceği–
Taşımaya konu emtia üzerine konulan hapis hakkının yoklukla malul olduğunun tespiti, davacı tarafından depo edilen nakit teminatın davacıya iadesi ile iade tarihine kadar geçen süre için avans faizine hükmedilmesi istemi, karşı dava ise navlun bedeli ile yükleme ve antrepoda muhafazaya yönelik masrafların asıl davada davacı-karşı davada davalıdan tahsili istemi-
Kasko sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemi-
Senedin teminat senedi olduğu iddiasının, senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılmak suretiyle ya da senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekeceği, bu nedenle takip dayanağı bonoların arka yüzünde yazan ibare, bononun kayıtsız ve şartsız bir bedeli ödemek vaadi unsurunu ortadan kaldırdığından, takip dayanağı bononun mücerret borç ikrarı içermediği itirazının kabulüne karar verileceği-
Mahkemece verilen direnme kararında “…bozma ilamına karşı mahkememizin önceki hükmünde direnilmesine,…” denilerek önceki karara atıf yapılmakla yetinildiğinden, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz karar kurulmadığı- Somut olayda mahkeme kararının usul ilkeleri çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı- Mahkemece taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulması gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan daimi maluliyet tazminat istemi-
İnanç sözleşmesinin ancak, yazılı delille kanıtlanabileceği, bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olması gerektiği- Davacının, inanç sözleşmesini açıklandığı şekilde yazılı delil ya da karşı tarafın elinden çıkmış delil başlangıcı niteliğindeki bir belge ile kanıtlayamadığı; ancak, davacı vekilinin dava dilekçesinde yemin deliline dayandığını bildirdiği; bu durumda, mahkemece davacıya, davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılıp bu hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak HMK'nun 225. vd. maddeleri gereğince işlem yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.