Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler birer ön sözleşme olsa da, kendileri de başlı başına karşılıklı edimleri içeren sözleşme özelliği gösterdiklerinden ve asıl sözleşmenin şartlarına bağlı olduklarından, BK. md. 106’da aranan şartlara uyulmadan fesih edilemez ve bir tarafın karşı koyması halinde bu tür ön sözleşmelerin feshi için de mahkeme hükmünün gerekeceği-
Feragatin geçerliliğinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğuracağı-
Davacı tarafından davalıya havale gönderildiği ve dekontlarda açıklama yer aldığı anlaşıldığından, havale konusu miktar bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat bulunduğu-
İ.lı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında, çekişmeli taşınmazın davacı tarafından inançlı işleme dayalı olarak davalıya temlik edildiği gözetilerek, 818 sayılı Borçlar Kanununun 81. maddesi, ( 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md.97) hükmü değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği-
Tamamen doldurulmamış açık poliçe düzenlenebileceğinden senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden davacının bu hususta yazılı delil sunamadığı, davacının dava konusu bonodan dolayı davalı bankaya borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddi gerektiği-
Haricen tahsil olunan para icra müdürlüğünce tahsil edilmediğinden, alacaklının cezaevi harcı ödemesine gerek olmadığı-
Bozmadan sonra alınan ve hükme esas tutulan bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli olmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında takip dayanağı senedin faktoring sözleşmesi kapsamında alındığının alacaklının kabulünde olduğu, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9. maddesi ve yönetmeliğin 8. maddesince, alacaklı faktoring şirketinin bono yönünden yetkili hamil olduğunu fatura ile tevsik etmesi gerektiğinin düzenlenmesi gerektiği, alacaklı tarafından bonoya yönelik bir fatura sunulmadığından, İİK. 170/a uyarınca 'takibin iptaline' karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Şirketlerin yemin edebilmesi için yemin davetiyesinin şirketin kendisine veya yetkili organlarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve yemin gününde de şirketin temsil ve ilzama yetkili temsilcisinin yemin etmesiyle icra olunacağı, somut olayda davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir yemin davetiyesine dosya içerisinde rastlanılmadığı, bu durumda dosya içeriğine uygun olmayan usulsüz yemin gerekçe yapılarak adı geçen şirket yönünden davanın kabulünün doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.