İtirazın iptali davası bozma ilamına uyularak-
Rehinle güvence altına alınmış alacaklarda, zincirleme (müteselsil) kefil hakkında, haciz yoluna başvurabileceği—
Davanın, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 37. ve devamı hükümleri uyarınca korkutma nedeniyle alındığı belirtilen bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, mahkemece anılan yasa hükümlerince dava konusu bononun korkutma sonucu düzenlenip düzenlenmediği konusunda davacı tanıklarının dinlenerek TBK'nın 39. maddesinde belirlenen bir yıllık süre de değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekeceği-
Verilen feragat nedeni ile davanın reddine dair kararın kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamakta olduğundan ve feragat sebebi ile temyize konu ihtiyati tedbirin ve ihtiyati haczin mahkeme tarafından kaldırılıp kaldırılmadığı da belli olmadığından, davacının davadan feragatinin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Haciz koydurmuş birden fazla alacaklı varsa ve ihaleye teminatsız girmek isteyen alacaklının alacağı ilk sırada değilse, teminat göstermekten muaf tutulabilmesi için, kendisinden önce gelen alacaklıların alacak bedelleri toplamının, muhammen bedelden çıkarılması sonucu kalan miktarın, muhammen bedelin %20'sini karşılaması veya üzerinde olması ve ayrıca şikayetçinin alacağının da muhammen bedelin %20'sini karşılaması gerektiği-
İhtiyati haciz isteminin reddi ve ihtiyati haciz kararına itiraz hakkındaki kararların temyiz edilebileceği İİK’nun 258 ve 265’inci maddelerinde düzenlenmiş ise de İİK’nun 266’ncı maddesine göre teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin kararların temyiz edilebileceğine dair bir kanun hükmü bulunmadığı-
MK. 360’ın MK. 361 ile birlikte yorumlanması gerekeceği -
Her ne kadar -4949 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sırasında- İİK. 286'daki "dürüstülk koşulu" kaldırılmışsa da, aynı maddede "projenin alacaklıları zarara sokmak kasdından ari olması" koşulunun öngörülmüş olması ve İİK. 308'de "konkordatonun kötüniyetle muallel olması halinde mahkemeden tamamen feshinin istenebileceği"nin korunmuş olması karşısında, konkordato talebinin "iyiniyet kurallarına aykırı ve alacaklılara zarar vermek amacıyla yapılmaması" gerektiği–
Faizsiz ve süresiz olarak kurulmuş olan ipoteklerde, borcun muaccel hale gelmesinin borçlunun temerrüde düşürülmesine bağlı olduğu, bu durumda borçlunun ihtar ile temerrüde düşeceği ve alacaklının ihtardan itibaren temerrüt faizi isteyebileceği -Daha önce alacaklının ihtar göndermemiş olması halinde, borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliğ ile temerrüde düşeceği ve bu tarihten itibaren temerrüt faizi ödemekle yükümlü olacağı–
Tasarrufun iptali davasında davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinden birine dayanılmış olsa dahi, mahkemenin bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.