İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin, bonoların hisse devir sözleşmesi uyarınca düzenlendiği ve ipotekle teminat altına alındığı, lehtarların ortağı oldukları şirkete bonoları ciro ederek kötüniyetli davrandıkları, protokol gereği bonolarla ilgili bildirimde bulunulmaması nedeniyle alacağın muaccel olmadığı, lehtarı … olan senetlerin bankaya ciro edildikten sonra tekrar …’a teslim edilmiş olması nedeniyle ciro silsilesinin kopuk olduğu, bonoların kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği, bonolarda ciro yasağı olduğu, birden fazla düzenleme tarihi bulunduğu itirazlarının İİK.’nun 265. maddesi kapsamında olmadığı-
Vekâlet sözleşmesi ile avukat işini doğruluk kurallarına göre özenle yapıp, mesleğinin gerektirdiği biçimde yerine getirdiği takdirde ancak o zaman sorumluluktan kurtulacağı; davalı avukatın süresinde yetkili mahkemeye başvurmaması nedeniyle davacının maddi zarara uğradığı, ancak bu eylemin yalnız başına manevi tazminatı gerektirmeyeceği-
İİK’nun 72/5 maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının borçlu lehine hükme bağlanması halinde, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli yapıldığı anlaşılırsa, talep halinde borçlu lehine tazminata hükmedileceği-
İşyeri sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkin davada, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında 2012/2013 vadeli mağazanın paket sigorta poliçesi düzenlenmiş olup, sigorta sözleşmelerinde bilgilendirmeye ilişkin yönetmelik uyarınca sigorta şirketlerinin bilgilendirme yükümlülüklerini yerine getirmiş kabul edilebilmeleri için bilgilendirme formunu düzenleyerek sigortalılara imzalatmak ve saklamakla yükümlü oldukları düzenlemesi karşısında sigorta poliçesi ile sigorta bilgilendirme formununda davacıya verildiği, bu formda davacı tarafın imzasının bulunduğu, poliçenin ek teminatları kapsamında alçıpan tavan çökmesinin ani ve beklenmedik şekilde çökmesi halinde teminat kapsamında olacağının düzenlendiği ve bilgi formunu imzalayan davacının da bu hususu kabul etmiş sayılacağı gerçeği karşısında ve riziko tarihinde yürürlükte bulunan TTK'nın 1423. madde hükmüne göre de süresinde itirazı olamayan sigortalı yönünden de poliçe hükümlerinin geçerli olduğu zararın teminat kapsamında olmadığı gözetilmeden eksik incelemeyle karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Alacaklının -İİK. 99. maddesi gereğince- açtığı «muarazanın önlenmesi» davası devam ederken, davalı - üçüncü kişinin istihkak iddiasından feragat etmesi halinde, icra müdürünce -gösterilecek teminat karşılığında- haczin kaldırılamayacağı—
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Mahkemece HMK 297/2. maddesi uyarınca açık, tereddüte mahal vermeyecek ve infaza elverişli şekilde tahsile dair hüküm kurmak gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
Trafik kazası sonucunda vefat nedeniyle ödenen destekten yoksun kalma tazminatının rücuan tazminine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Mahkemece, ihalelerde pey süren olup, kanunda belirtilen istisnai kişiler dışında kaldığı anlaşılan davacıya öncelikle nispi peşin harç ve akabinde ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılması ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılması hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.