19. HD. 31.05.2017 T. E: 2066, K: 4421-
Duruşma tutanağında, karşı tarafa «hangi konuda yemin teklif edilmiş olduğu»nun ve karşı tarafça «hangi konuda yemin edilmiş olduğu»nun açıkça belirtilmesi gerektiği–
İ. sözleşmeleri bir yandan mülkiyeti nakil borcu doğurması bakımından tarafları bağlayıcı, diğer yandan, mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmesi açısından tasarruf işlemlerini bünyesinde barındıran sözleşmeler olduğu ve koşulların oluşması halinde taşınmaz mülkiyetini nakil özelliğini taşıdığının kabul edilmesi gerektiği- İ.lı işleme dayalı davanın şekle bağlı olmayan yazılı delille ispatı gerektiği- Borç ilişkisinin kaynağının davacının ve davalının imzasını taşıyan "sözleşme'' başlıklı belgeye dayandırdığı, inançlı işlem olgusunun varlığının imzası inkar edilmeyen bu belge ile sabit olduğu ve davalı tarafından ibraz edilen dekonta göre ödeme yapılarak kredi borcunun kapatıldığı anlaşılmakla ve TBK. mad. 97 uyarınca, kendi edimini yerine getirmeyen, karşı edimin ifasını isteyemeyeceğinden, davalı tarafından bankadan çekilen kredi için dava dışı kişi tarafından yapılan geri ödemelerin bilirkişi raporu ile tespit edilmesi ve kalan kısım açıkça saptanarak mahkeme veznesine depo etmeleri için davacılara önel verilmesi, depo ettikleri takdirde sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Taleple bağlı kalınarak ilk kayıt maliki olan davacı için tapu iptal ve tescil hükmü kurulması gerekirken diğer davacı adına tapu iptal ve tescil hükmü kurulmasının da isabetsiz olduğu-
Bonodaki imzaların borçluya ait olmadığını belirten savcılık hazırlık soruşturmasında alınan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilemeyeceği; menfi tespit davasına bakan mahkemece davacının imza örnekleri getirtilip huzurda imza örnekleri de alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olup, ipotek aktinin niteliği gözönüne alındığında limitin aşıldığı yönündeki şikayetlerin süreye tabi olmadığı-
Davalı kooperatif lehine keşide edilen çek nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, çek ve protokol davalı kooperatif yönünden bağlayıcılık taşımıyor ise de, davacılar tarafından kooperatif lehine ve kooperatif işlemlerinin teminatı olarak keşide edilen çek nedeniyle, davalı kooperatifin sadece arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa sahibine ödemesi gereken tazminat tutarı kadar ve vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca davacıya karşı sorumlu olacağının kabulü gerektiği Mahkemece, mahallinde keşif ve inceleme yapılarak, yüklenici kooperatifin dava dışı arsa sahibine karşı sorumlu olduğu, protokol ile teminat altına alınmış, tazminat tutarı tespit edilip, bu tutar nispetinde davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İşyeri sigorta sözleşmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada, davalı, sigorta şirketi olup, davacının tazminat talebinin nedeni, davacı kiralayan ile davalı sigorta şirketinin sigortalısı (kiracı) arasındaki kira ilişkisinden kaynaklandığından, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan kasko sözleşmesine dayanan hasar ve değer kaybı tazminatı talebine-
İhalede satılan mal hakkında açtığı istihkak davasını kazanan kişinin bu sebeple yapılan ihalenin feshini isteyemeyeceği–
Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekirken esastan reddine karar verilmesi ve bunun sonucu olarak davacı aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.