Takip dosyasına konu senedin teminat senedi olup, temlikin ise iptal edilen bir borç ilişkisine dayandığı anlaşıldığından yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın kabul edilmesi gerektiği-
Kendi imzasını taşıyan genel kredi sözleşmesine dayalı olarak borçluya kullandırılan kredilere kefil davalının, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu, ne var ki, alınan bilirkişi raporunda kredi alacağının hangi sözleşmeden kaynaklandığı ve davalının sorumlu olduğu borç miktarı yeterince incelenip araştırılmadığı gibi raporun Yargıtay denetimine de elverişli olmadığı-
İcra emrinin tebliği üzerine, borçlunun 7 gün içinde icra mahkemesine başvurarak takip konusu borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği-Takip dayanağı kredi borç sözleşmesinin, "ilam" mahiyetinde bir belge olup olmadığının araştırılması ve ilam mahiyetinde belge olduğunun tespiti halinde, borçlunun şikayetinin İİK. mad. 33/1 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği-
Kira alacağının tahsili için tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
"İpotek belgesinde yer alan kefaletle ilgili kaydın geçerli olmadığı" ileri sürülerek, ihtiyati haciz kararına itiraz edilemeyeceği–
Taraflar arasında düzenlenen tasfiye protokolüne göre belirlenen borç miktarı intifa süresinin karşılıksız kalan kısmına yönelik olduğundan bu protokolün düzenlenmesinin akdi ilişkinin tümünün tasfiyesine yol açmayacağı-
Müteselsil sorumlulukta dahil olmak üzere birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde red sebebi aynı olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmolunacağı-
Bölge Adliye Mahkemesince icranın geri bırakılması kararı getirilene kadar takibin durdurulmasını sağlamak için İİK 36. maddesi gereğince yatırılan teminatın, İİK 266. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirilmesi ile bu madde kapsamında takip dosyasından konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılarak ihtiyati haczin teminat üzerine devamına dair karara dayanak olarak alınan teminattan farklı olduğu ve birbirinin yerine geçemediği- İİK 36/5 maddesine göre; bölge adliye mahkemesince, başvurunun haklı görülmesi hâlinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verileceği Yargıtayca hükmün bozulması hâlinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine bozma sonrası esası inceleyecek mahkemece kesin olarak karar verileceğinden, İİK 36/5 . maddesi gereğince teminatın iadesine karar verilmesi halinde dahi takip dosyası kapsamında İİK 266. madde gereği alınan teminatın varlığını koruyacağının tartışmasız olduğu, o halde, ilk derece mahkemesince alacaklının şikayetinin kabulü ile 26.11.2020 tarihli icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Kefilin, kredi sözleşmesindeki limitler ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduğu–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.