Hukuk yargılamasında, kamu düzeninden olan durumlar hariç olmak üzere, taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan, diğer bir deyişle tarafların üzerinde anlaştıkları maddi hususların tekrar tartışma konusu yapılarak bu konunun taraflardan ispatlanmasının beklenemeyeceği ve tarafların maddi olgunun tespitine dair kabullerinin hukuk hakimini bağlayacağı, genel kredi sözleşmesinde kefalet limitinin sonradan doldurulduğuna dair maddi olgu tarafların kabulünde olduğundan, bu konudaki ceza yargılamasının sonucunun ve kararın kesinleşmesinin beklenmesine gerek bulunmadığı-
Bölge adliye mahkemesince ihale alıcısının ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiği, buna göre; herkes için kesinleşmiş olan ihale şartları çerçevesinde borçlu şirketin KDV’den muaf olduğundan bahisle iade isteminin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle ve ilk derece mahkemesinin gerekçesi değiştirilmek suretiyle esastan ret kararı verilmiş ise de, taşınmaza ilişkin açık arttırma ilanının incelenmesinde; "KDV Kan.' nun 17/4-r maddesi gereğince KDV'den istisnadır" ibaresinin yer aldığı, dolayısıyla bu aşamada bahsi geçen şikayetin ileri sürülmesinin tabii olduğu, buna göre araştırma yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulması hatalı olduğu gibi, ilk derece mahkemesinin bu hususu gözönüne almakla beraber borçlu şirketin ana iştigalinin gayrimenkul alım satımı da olduğu değerlendirmesi yaparak sonuca gittiği, oysa dosya arasında mevcut, Dairemizin ........... tarihli talep yazısı üzerine gönderilen .......... tarihli ... Ticaret Odası B. Bankası'ndan alınan kayda göre; borçlu şirketin iş konusunun; her türlü bilgisayar komünikasyon internet ve haberleşme sistemlerinin elektrikli ve elektronik büro araç ve gereçleri ile bunların yedek parçalarının... alım satımı, ithalat ve ihracatını yapmak ve amacına ulaşmak için lüzumlu gayrimenkulleri iktisap etme devretme satma kiralama inşa etme hakkına sahip olduğunun bildirildiği, buna göre taşınmaz satımının KDV'den istisna olduğu anlaşıldığından, ilk derece ve bölge adliye mahkemesinin gerekçelerinin yerinde olmadığı-
Aynı şirkette çalışan işçilerin, işçilik alacağından dolayı açtıkları dava sonunda aldıkları ilama dayalı takipteki alacaklarının ödenmemesi üzerine "birlikte" tasarrufun iptali davası açabilecekleri–
Kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmadığı, anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerektiği- Davalılar kiralananın anahtarının davacıya teslim edildiğini kanıtlayamadığından, icra takibine dayanak olarak gösterilen kira sözleşmesi uyarınca davacının kiraya veren, asıl davada davalının kiracı ve birleşen davada davalının ise kefil sıfatı ile sözleşmenin tarafı olduklarının kabulü gerektiği ve bu durumda anahtar teslim edilmediği sürece kiracının, kira bedellerini ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam edeceği-
Menfi tespit davasının "hukuki yarar" yokluğu nedeniyle reddi-
Davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak Off-Shore Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemi-
Mudilerin off shore alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde off shore hesabına aktarma tarihi esas alınarak, daha önceden temyiz incelemesinden geçmiş dosyalar bakımından içtihadı birleştirme kararının, usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri olduğu gözetilerek, zamanaşımına ilişen temyiz itirazları konusunda bir değerlendirme yapılması ve davalı tarafça zamanaşımı hususunda bir temyiz sebebi ileri sürülmemiş olsa dahi, feri müdahil tarafından temyiz nedeni olarak getirilmek kaydıyla davalı yönünden zamanaşımı incelemesinin yapılması gerektiği- Dava konusu olay bakımından ceza mahkemesince banka yöneticilerinin eyleminin dolandırıcılık olarak nitelendirildiği gözetilerek uzamış ceza zamanaşımı süresinin bu suça göre belirlenmesi ve uzamış ceza zamanaşımı süresinin 10 yıllık zamanaşımı süresinden kısa olması halinde her halükarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin esas alınması, zamanaşımı durduran ve kesen sebeplerden davacı tarafça daha önce açılmış olan bir dava bulunması halinde zamanaşımı süresinin, o davanın kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl olarak kabul edilmesi gerektiği-
Mahkemece Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 74’üncü (Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26’ncı) maddesinde öngörülen taleple bağlılık kuralına aykırı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
İİK mad. 277 ve devamı hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin görülen davalarda, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyor ise, saptanan ve bilinen adreslerinde de icraca, borçlunun haczi kabil malının bulunmadığı tespit edilmiş ise, bu durumu tespit eden haciz tutanağı geçici aciz vesikası niteliğinde olacağı-
İtirazın iptali davası-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.