İtirazın iptali davası bozma kararına uyularak-
Kendi imzasını taşıyan genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak borçluya kullandırılan kredilere kefil davalının, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu- Mahkemece öncelikle davalı kefilin imzasını taşıyan sözleşmelerden doğan bir borç bulunup bulunmadığının belirtilmesi ve daha sonra kefilin durumunun ağırlaştırılıp ağırlaştırılmadığının irdelenmesi yönünden konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp, uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın muaccel olabilmesi için, hesabın kat edildiğine dair ihtarın asıl borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olması gerekeceği–
İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceği-
Talep ihtiyati hacze ilişkin olup, İİK'nın 45. maddesi hükmü uyarınca rehin ve ipoteği aşan miktar için asıl borçlu yönünden ihtiyati hacze karar verilmesi gerekeceği- Asıl borçlu yönünden ipotek ve rehni aşan bölüm bakımından da istemin reddinin isabetsiz olduğu- İpoteğin borçlu lehine verilmiş olması nedeniyle ipotek miktarı ve aşan kısmı bakımından kefillere başvurulabileceği, ancak TBK. mad. 586/2 uyarınca ancak menkul rehni tutarında kefillere gidilemeyeceği-
Bonoda keşideci ve onun gibi sorumlu olan kefile (avaliste) karşı yapılacak takiplerde uygulanacak zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, takip kesinleştikten sonra haciz işleminin yapıldığı ve daha sonra bir borçlu hakkında hiçbir talepte bulunulmamışken, diğer borçlu hakkında icra işlemlerine devam edildiği, icra takip işlemleri kimin hakkında yapılmışsa sadece onun hakkında sonuç doğuracağından, talep eden borçlu yönünden zamanaşımının gerçekleştiği ve bu borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verileceği-
Birleşen itirazın iptali davalarının-
Bir taşınmazın aile konutu olarak özgülenmesine ilişkin şerh olmasa dahi kimi du­rumlarda tapu maliki olmayan ve bu özgülemeden yararlanan eş kendi rızası dışın­da tapu maliki eşin yaptığı tasarrufların ortadan kaldırılmasını isteyebileceği-
Taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinde, herhangi bir ayın kira bedeli zamanında ödenmediği takdirde muacceliyet koşuluna yer verileceği düzenlenmiş olup, yeni yasal düzenleme karşısında bu koşulun meskenlerde uygulanma imkanının bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.