İflâsın açıldığının tapuya şerh verilmesinden sonra yapılan «ipoteğin temliki işlemi»nin iptali gerekeceği, bu durumda iyiniyetli iktisaptan söz edilemeyeceği-
Müteselsil borçlu ve kefillere alacaklının takipte bulunabilmesi, TBK. mad. 586 ile düzenlenmiş olup buna göre kefiller lehine getirilen hükümlerden, sözleşme ile önceden feragat etmenin imkanı bulunmadığından, ayrıca, asıl borçluya çıkarılan kat ihtarının henüz ihtiyati haciz talep tarihinde ihtiyati hacze itiraz eden/borçluya tebliğ edilmediği de nazara alındığında, mahkemece, muteriz borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi doğru olmayıp bu yoldaki mümeyyiz borçlunun itirazlarının kabulüyle, ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekeceği-
Davalı bankanın takibe konu yaptığı alacağının dayanağı kambiyo senedi olup, banka bu senedin kredi borcu için verildiğini savunduğundan, davacı yanın bu senedin kendi imzasını taşıyan kredi sözleşmesinin kefaletinin teminatı olduğunu kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Eksik temyiz karar harcının ihtarattaki 1 haftalık kesin süre sona erdikten sonra yatırılması halinde, temyizden vazgeçilmiş sayılacağı- Davacı borçlu şirketi münferiden temsile ve ilzama yetkili kimsenin, dava konusu bono nedeniyle davacı aleyhine başlatılan icra takibinde talimat ile haciz sırasında, kısmi ödemenin bulunduğuna ilişkin bir beyanı olmaksızın tüm takip borcunu kabul edip, ödeme taahhüdünde bulunması karşısında, mahkemece davacının borcu kabul ettiği ve ödeme taahhütleri ile bağlı olduğu gözetilerek bir hüküm kurulması gerekeceği-
Senet metninde yetkili mahkemenin İzmir mahkemeleri olarak belirlendiği, borçlu - itiraz edenin adresinin de Alacakaya/E.zığ olduğu, bu nedenle ihtiyati haczin yetkisiz mahkeme tarafından verildiğinin kabulü gerektiği-İhtiyati haciz talebine konu bononun Türk Ticaret Kanununda düzenlendiği ve bu senet nedeniyle çıkan uyuşmazlıkların ticari nitelikte olduğu ve ticari davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın kabulü ile borçlu yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verileceği-
Dava; takibe konu ticari kredi niteliğindeki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın çözümlenmesinde ticaret mahkemesi görevli olduğu halde, bu husus gözetilmeksizin, dosya içeriğindeki dava dışı kişiye ait tüketici kredisi ödeme planı dikkate alınarak “görevsizlik kararı” verilmesinin bozmayı gerektireceği-
1581 Sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu'nun 19/B-a maddesi uyarınca bu kooperatiflerin, davacı oldukları davalarda harçtan muaf olduğu uyuşmazlıkta ise, Tarım Kredi Kooperatifi davalı konumunda olduğundan harç alınması gerektiği-
Alacak davası-
Davacının dayandığı kira sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu süre ve kefalet miktarı açıkça kararlaştırılmadığına göre; yenilenen döneme ait kira parasından kefilin sorumlu tutulmaması gerekeceği-
Davada taraf olmayan şirket ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde yetkiye ilişkin hüküm getirildiği, davanın HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı dikkate alınarak, yetki sözleşmesinde kararlaştırılan yer mahkemesinin yetkili olduğunun kabulü gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.